Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
diyebilmek
  • nsz Deme ihtimali veya imkânı bulunmak
    "Ne yazık ki geçtiğimiz yılda, göğsümüzü gere gere, işte zafer diyebileceğimiz pek az başarımız olmuştur." - T. Halman

"diyebilmek" kelimesinin kullanım örnekleri.

Fakat derin bir suçluluk ve belki de aklanma duygusuyla ’tek katliam/soykırım yapan ben değilim, başkaları da yaptı’ diyebilmek için Ermeni soykırım yalanının arkasına sığınıyor.

Uşakspor, bu yarışın ben de varım diyebilmek için bu maçı kazanmak zorunda.

Eğer meme gelişimi ve pubik tüylenme başlamışsa primer amenore diyebilmek için beklenmesi gereken yaş sınırı 16'dır.

Sosyal medya, bugün insanların vazgeçilmez bir parçası haline gelmiştir diyebilmek mümkün.

Gazişehir Gaziantep Teknik Sorumlusu Mustafa Aksoy, takımın iki haftadır devam eden kötü gidişatına dur diyebilmek adına önemli bir karşılaşmaya çıktıklarını dile getirdi.

Sadece ile ve ilçelerimizde vatandaşlarımızın en iyi hizmeti alabilmesi bakımından değil aynı zamanda genel siyaset açısından da bu acayip gidişe dur diyebilmek bakımından, bu seçimlerin önemli olduğunu düşünüyorum.

Biz diyebilmek, takım olabilmek, kendini düşündüğü kadar arkadaşını, çevresini, düşünebilmek başarı için olmazsa olmaz bir durum.

İşte bu adaletsizliklere dur diyebilmek ve bu yasaları yeniden düzenlemek için yolca çıktım.