Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
doğrulamak
  • -i Bir şeyin doğru olduğunu ortaya koymak, desteklemek, gerçeklemek, teyit etmek, tasdik etmek
    "Ağzı kilitli halktan ve senden başka beni doğrulayan yok." - N. F. Kısakürek
  • felsefe Bir önermenin doğruluğunu veya yanlışlığını belirlemek amacıyla olayları inceleyip araştırmak
Bilgisayar Terimleri Karşılıklar Kılavuzu
doğrulamak

bk. kimlik denetlemek

Felsefe Terimleri Sözlüğü
doğrulamak

Bir önermenin doğruluğunu ya da yanlışlığını saptamak ereğiyle olayları inceleyip araştırmak.

"doğrulamak" kelimesinin kullanım örnekleri.

Kadınlarda menopoz döneminde daha sık rastlanmasına rağmen menopozla ilgili olduğu hipotezini doğrulamak için kanıt düzeyi çok düşüktür.

Cheng telefonun adını ve tasarımını doğrulamak için yeni bir teaser yayınladı.

Namsal, hazırladığı bilirkişi raporunda helikopterlerden hiç söz etmeyip, kendisine radar kayıtlarının gösterildiği Emniyet sorgusunda helikopterlerin varlığını doğrulamak zorunda kalan görevli idi.

Bu deneyler teknik olarak Kuantum dolanması fikrini doğrulamak için tasarlanmış Bell testleri olarak bilinir.

İlk adım serviks kanseri teşhisini doğrulamak ve hangi evrede olduğunu belirlemektir.

Eğer lenfoma şüphesi varsa tanıyı doğrulamak için bazı testlerin yapılması gerekir.

Açıklamada, 5'inci nesil uçağın gerçek savaş durumunda yeteneklerini doğrulamak için uçuşların yapıldığı belirtilerek, uçuşlar sırasında yüksek sıcaklıklarda ve diğer zor koşullarda uçağın uçuş performansı, akıllı bilgi ve yönetim kompleksi ile silah sistemi dahil var olan tüm sistemlerin çalışmasının kontrol edildiği ifade edildi.

Fonksiyon kazancı teorisini doğrulamak için, Bachmann hastanın kanını test etti.

Cryptocurrency işlemlerini doğrulamak için kullanılan matematiksel problemler, tek bir akıllı telefondan elde edilenden çok daha fazla işlem gücü gerektiriyor.

Kuzey Kore de öğleden sonra Güney Kore'nin 11 nöbet noktasının silah ve askerden arındırılıp arındırılmadığını doğrulamak üzere aynı sayıda ekip gönderdi.

İki Kore'den askerlerin, diğer ülkenin 10 nöbet noktası sahasına giderek tamamen kaldırılıp kaldırılmadıklarını doğrulamak için incelemeler yaptığı belirtildi.

Özelliğin sizin için önceden etkinleştirilip etkinleştirilmediğini doğrulamak için bir arkadaşınızdan size resim göndermesini isteyin.

Bir sorun hakkında düşünme, hipotez üretme ve hipotezini doğrulamak için çalışma basamaklarını öğrenen öğrencilerimiz üniversitede de rahat ediyor.