Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
doğruluk
  • isim Doğru ve dürüst olma durumu, doğru olana yakışır davranış, dürüstlük, adalet
    "Güzel düşün, iyi hisset, yanılma, aldanma / Ne varsa doğrudadır, doğruluk şaşar sanma" - T. Fikret
  • felsefe Düşüncenin gerçekle uyuşması, yargı ve önermelerin gerçeğe uygun olması
Kimya Terimleri Sözlüğü (II)
doğruluk

Ölçülen bir büyüklüğün, doğru veya doğru olduğu kabul edilen değerle, bir analitik sonuç arasındaki yakınlığın bir ölçüsü; bu yakınlık hata cinsinden ifade edilir.

Matematik Terimleri Sözlüğü
doğruluk

Sayısal bir işlemde doğruluk ya da kesinlik.

Felsefe Terimleri Sözlüğü
doğruluk

(Yun. alétheia = açık olma, kendini açık olarak ortaya koyma durumu) :

  1. Düşüncenin gerçekle uyuşması. Yargı ve önermelerin gerçeğe uygun olması, verilmiş bir olguyla uyuşması (içeriksel doğruluk).

  2. Düşüncenin kendi kendisiyle uyum içinde olması, çelişik olmaması (biçimsel doğruluk-biçimsel mantıkta-). //Leibniz doğruları ikiye ayırır: Olgu doğruları (vérités de fait): Deneye dayanan doğrular. Bunlar zamana bağlıdır, belirli koşullar altında, belirli bir zaman noktasında gerçekleşmiş olmakla içerik kazanırlar (deneysel doğruluk). Us doğruları (vérités de raison): Doğruluk nedeni yalnızca usta bulunan, zamana bağlı olmayan, zamandışı olan, her zaman her yerde geçerli olan doğrular (mantıksal doğruluk). Olgu ve us doğruları kavramlarını ilkin Leibniz kullanmıştır.

Yöntembilim Terimleri Sözlüğü
doğruluk

Tümdengelimci bir dizgede yapılan çıkarımların, ulaşılan vargıların önsayıtlara uygunluğu ya da öncüllere indirgenebilir olması.

Eğitim Terimleri Sözlüğü
doğruluk
  1. Kendilerine test uygulanan kimselerin sayısı ile doğru olarak yanıtlanan test maddeleri sayısı arasındaki oran.

  2. Test puanlarında yanlış bulunmaması durumu.

Vikipedi
Doğruluk (felsefe)

Doğruluk, hakikat olarak da kullanılan felsefe terimi ya da kategorisi. Felsefenin bütün gelişim aşamalarında, felsefe içi tartışmalarda ve tanımlamalarda belirleyici bir konu başlığı olarak yer almıştır. Dolayısıyla genel bir tanımı olmaktan çok, her felsefe eğiliminde ya da okulunda farklı şekillerde tanımlanışları söz konusudur. Yine de genel bir tanımlama yapılacak olursa, Doğruluk ya da Hakikat, gerçek’ten ya da gerçeklik’ten ayrı olarak belli bir gerçekliğin düşünsel ya da zihinsel olarak temsil edilmesi ve temsilin gerçeklige uygun olması halidir diyebiliriz. Bu son derece sorunlu bir tanımlamadır söz konusu felsefe-içi tartışma bağlamında; özellikle de günümüz felsefe tartışmalarının ya da bu tartışmaların sonuclarının boyutları dolayısıyla.

Her felsefe eğilimi ya da akımı belli bir epistemolojik model kullanmakta ve dolayısıyla Doğruluk kategorisi buna göre farklı niteliklerde ele alınıp değerlendirilmektedir.

Çok genel olarak, doğruluğun, felsefe bağlamında epistemolojik ve ontolojik olmak üzere iki ayrı bağlamda ele alındığını belirtmek mümkündür.

Epistemelojik olarak doğruluk, bilgi etkinliğinin temel bir kavramıdır ve bilgiyi bilgi olmayan biçimlerden ayırmak üzere kullanılır. Doğrulanabilir ya da yanlışlanabilir olan bilgi düzleminde ele alınır. Doğruluk, doğrulanabilir bilginin kuramsal ifadesidir. Buna göre doğruluk varolana dair bildirimde bulunan özneyle birlikte mümkündür. Özne-nesne ilişkisi bağlamında yer alan ve öznenin nesneyi bilişinin niteligini belirten bir kategoridir. Ontolojik doğruluk kavramı ise, doğruluğu varlığın özüyle özdeş olma hali olarak ele almak anlamına gelir. Burada bilginin doğruluğunun bir özne-nesne ilişkisi sorunu değil varlığın özüyle ilgili oldugu varsayılır.

Doğruluğun bir uygunluk hali mi, bir tutarlılık konusu mu, yoksa bir uzlaşım sorunu mu olduğu üzerine önemli kuramsal tartışmalar Platon’dan beri süregelmektedir, ve postmodern durum içinde bu tartışmalar yön değiştirmiş ve yeni bir boyut kazanmıştır. Genel geçer bir tanımın ötesinde, Felsefe tarihi içinde epistemelojik alandaki gelişmenin ayrıntılı bir dokümantasyonu ortaya konulmaksızın yeterli bir doğruluk ya da hâkikat tanımına ulaşmak olanaklı değildir.

=

"doğruluk" kelimesinin kullanım örnekleri.

Zeytin ağaçlarının dikimi konusunda Mustafa Kemal Atatürk'ün çok büyük katkıları olduğu ifade ediliyor, doğruluk payı fazladır, ama sırf Mustafa Kemal Atatürk ön ayak oldu diye zeytin ağaçlarına diş bileniyor olması da normal mantık kurallarına uymuyor diye akilane düşünsem de İsraillilerin arkalarına saklanacağı tek ağaç olduğunu ve bu nedenle kesilmelerinin caiz olduğunu savunan cahillerin var olduklarına tanık olmak cahilliğin şiddet, hiddet ve kan dökme; yani öldürme, ile birebir ilişkili olduğunu düşündürtüyor!

Doğruluk, kesinlik, nesnellik ve dengelilik gibi ilkeler öylesine, alelade oluşturulmuş kavramlar değildir.

Yiğitlik, mertlik, dürüstlük, doğruluk, misafirperverlik, alçak gönüllülük, çalışkanlık ve cömertlik gibi vasıfları vardır.

Kıtlık için Bolluk Bakanlığı, yalanlar için Doğruluk Bakanlığı kuran Başbakan, şimdi de kendini derecelendirmek için yeni bir derecelendirme kuruluşu kuruyor.

Abdurrahman Kasapoğlu, sevgi, ihlas, teslimiyet, doğruluk ve duyarlılık gibi imanın deruni boyutlarına temas ederek konuyu samimiyet açısından değerlendirdi.

Bu güzel günü yeni bir başlangıç sayarak, doğruluk ve dürüstlüğün, paylaşımın, hak ve hukuka riayetin, barış içinde yaşamanın, kutsala saygının insani erdemler bağlamında ulaşılabilecek en üstün değerler olduğunu hissederek ahlakımızı bu erdemlerle donatma irademizi yenileriz.

Aytbayev, 'Mio Interface'in analoglarına göre avantajlarının kas hareketlerini tanımada yüksek doğruluk ve oldukça geniş yelpaze tanıma algoritmaları olduğunu kaydetti.

Öğrencilerin geleceğe yönelik planlarını dinleyen Rektör Gönüllü, insanların kariyer planlamasında doğruluk ve dürüstlük konularının önemine vurgu yaptı.

Elimizde daha detaylı bilgiler olsa daha yüksek oranda doğruluk payına ulaşılabilir.

Doğruluk dürüstlük ve eşitlik ilkeleri ile başlatacağımız bu sinerjiyle partimizin bir önceki yerel seçimlerde aldığı 44.

Kanser hastası ve sağlıklı kişilerden alınan 200 kadar örnek üzerinde yapılan testin, sadece 10 dakika içinde yüzde 90'a kadar doğruluk payıyla kanseri tespit edebildiği kaydedildi.

Karşılıklı görüşlerin ifade edilmesiyle interaktif devam eden seminerde Etik İlkelerin, başlıca doğruluk, halka hizmet bilinci, hizmet standardına uymak, amaç ve misyona bağlılık, dürüstlük ve tarafsızlık, saygınlık ve güven, nezaket ve saygı, ayrımcılık yapmamak, saydamlık ve katılımcılık, hediye almamak, kamu mallarını korumak, savurganlıktan kaçınmak, çıkar çatışmasından kaçınmak, hesap verme sorumluluğu, imtiyazsız kamu hizmeti başlıkları ile ifade edilebileceği belirtildi.

Fevzi Kılıçel yaptığı konuşmada, sporcu öğrencilerin açısından uyumluluk, samimiyet, doğruluk ve dürüstlük, vatan ve millet sevgisinin çok önemli olması gerektiğini belirtti.

Bunlar tarafından her nevi sahtekarlık ve müfterilik, doğruluk ve dürüstlük olarak her türlü namertlik de şecaat, kahramanlık ve yüreklilik olarak gösterilmeye çalışılmaktadır.