"doğrusu" ne demek

"doğrusu" kelimesinin kullanım örnekleri.

Doğrusu, bu tip içeceklerden önce diş fırçalayarak oluşacak flor tabakası ile asidik içeceklerin aşındırıcı etkisine karşın dişlerimizi korumak olacaktır.

Seçim öncesi, seçim esnasında ve seçim sonrasında güvenlik tedbirleri almak, seçim öncesinde propagandaya başlayan siyasiler, devlet büyükleri, kim varsa onların sağsağlim ilimize gelip, rahatça halka fikirlerini anlatıp, diledikleri yönde oy kullanmalarını söyleyip ayrılmalarını temin etmek, seçim esnasında daha doğrusu vatandaşın tercihini belirtme durumunda hiç bir baskıya maruz kalmadan dilediği yönde tercihini yapması için ortam hazırlamak ve bu işlem bittikten sonra sayım döküm ve merkeze intikal ettirilmesinde güvenliği almak bizim görevimiz.

Dostoyevski'nin yazdığı, Gaston Baty'nin sahneye uyarladığı ve Bertan Onaran'ın Türkçeye çevirdiği oyun, Raskolnikov'un kendi doğrusu adına işlediği cinayetleri ve vicdanıyla hesaplaşmasını konu edinecek.

Gebelik ve emzirme döneminde güvenli olup olmadığı konusunda yeterince bilimsel araştırma yok, bu yüzden en doğrusu az tüketmek ve doktorunuza danışmak.

Doğrudur efendim, biraz öyle oluyor ama zaten doktorluk daha doğrusu hekimlik odur.

Problem çözme becerileri, eleştirel düşünme, bunlarla eğitimi donatmak daha doğrusu eğitime bakış açımızı değiştirmek durumundayız.

Daha doğrusu çocuklarımıza engelsizlik bilincini aşılamak için götürdük.

Meslekdaşlarımızın, daha doğrusu TSYD üyesi olan meslekdaşlarımıza çağrımız şudurki, Aydınus'u ezme, ezdirme.

Buna karşı sürpriz restlerle imza sayısı konusunda kafa karışıklığı yaratan genel merkez, daha doğrusu Kılıçdaroğlu ise A takımındaki bazı değişikliklerle parti içindeki çalkantıları yine revizyonla geçiştirmek çabasında.

Ancak bu gereksinimini genel olarak şeker ve glikozlu gıdalardan daha doğrusu mısır şuruplu gıdalardan temin etmeye çalışıyor.

Uzun olmadığı ve doğrusu pek ipeğimsi gözükmediği için lepiska saç kategorisine girebilmesi güç gözüküyor.

Böylesi durumlarda, kelin merhemi olsa, başına sürer demek, sanki en doğrusu.

Yani işin doğrusu Kontraplak bölümlerini de uygun koşullarda kiralamak istiyoruz.

Yerli Rumlar silahlanıyor Yunanlılar işgalden evvel külliyetli miktarda silah, cephane, muhabere levazımatı ve buna benzer eşyayı kızıl haç ismi altında muayeneye tabi tutmadan şatlar üzerinden alıp memlekete daha doğrusu milli teşkilata verip, yerli Rumları silahlandırıyorlardı.

Yunanlılar işgalden evvel külliyetli miktarda silah, cephane, muhabere levazımatı ve buna benzer eşyayı kızıl haç ismi altında muayeneye tabi tutmadan şatlar üzerinden alıp memlekete daha doğrusu milli teşkilata verip, yerli Rumları silahlandırıyorlardı.