"dokunabilme" ne demek

"dokunabilme" kelimesinin kullanım örnekleri.

Mamut Art, bize sanat yoluyla gençlere dokunabilme olanağı verdiği için özel.

Umarım büyük ustanın küçük dünyasında anlatmaya çalıştığı uzun ince bir yolda, minicik bir çakıl taşına dahi dokunabilme şerefine nail olabilmişimdir.

Ama dokunabilme kabiliyetimiz maddi imkanlarımızla ve personel sayımızla sınırlı.

Bakanlık olarak 80 Milyon vatandaşımızın hayatına dokunabilme sorumluluğunu taşıyoruz.

Şimdi şehrin sağlıklı suyunun akıp akmadığına dokunabilme yetkimiz 5 yıl süresince yok.

Kentin kimliğine yaklaşma, kente dokunabilme ve kenti geleceğe hazırlamayla ilgili önemli stratejik yaklaşımlardır.

Biçimsellikten zaman zaman uzaklaşıp kimi zaman renklerin agresifliği bazende duygusallığında ressamın hikayesine dahil olan sanat severlerin de iç dünyalarına dokunabilme hissi beni son derece mutlu kılıyor.

Yazma kısmının açıkta olması ve yüksek sıcaklığa ulaşan bir kısma çocukların dokunabilme riski büyük bir tehlike doğurur.

Çiftlerin cinsel birliktelik sırasında birbirlerine dokunabilme ve göz göze gelme ihtimalinin en fazla olduğu pozisyon olduğu için ilişki de güvenin arttığı bilinmektedir.

Çocuklar, ayrıca merkezde yaralı ve bakıma muhtaç sokak hayvanlarının tedavilerine şahitlik ederken aynı zamanda yavru kedi ve köpekleri de dokunabilme şansına erişebiliyorlar.