Güncel Türkçe Sözlük
-
-i, -e Dokunmasını sağlamak
"Ayakkabıyı çıkaracak oldular, ben dokundurmuyorum ki adamlar çıkarsınlar." - M. Ş. Esendal
- Bir şeyi üstü kapalı ve sitem yollu hatırlatmak, tariz
etmek
"dokundurmak" kelimesinin kullanım örnekleri.
Kapıdan çıkarken kartı dokundurmak için sağ elimle alıp uzattım, kapı nöbetçi astsubay tarafından açılınca elim sağda kart üzerinde bir kaç saniye kalmıştır.
Bahşiş isteyenler, gelin arabasına dokundurmak diye bileceğimiz şekilde vurmuş.
Buradaki hedefimiz metropollerden sıkılmış olan insanları ağaca, ormana dokundurmak.
Ancak yine de rakip defans kafasını topa dokundurmak istediği için bir tehlike doğurabilir ve aslında verilmemeli.
Dudakları başka tene dokundurmak sinir sistemimizi etkileyen içgüdüsel bir durum olsa da, öpüşmek insan sağlığı için de çok yararlı!
Bu nedenle bütün siyasi partilerimizi biz sadece salonlarda değil, aynı zamanda üretim merkezlerine, sanayilerin içine, atölyelere götürerek, siyasileri sanayiye dokundurmak ve farkındalığı arttırmak çabası güdüyoruz.
Müzenin 2015 yılında kurulduğunu belirten Aydın Özel Başak Koleji Tales Matematik Müzesi öğretmenlerinden Kazım Çetin, amaçlarının öğrencilere matematiği sevdirmek ve matematiğe dokundurmak olduğunu söyledi.