Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
dolaşık
  • sıfat Karışık (saç, ip vb.)
    "Bir buğday benizli zülfü dolaşık / Gitme diye beni yolda eğler var" - Karacaoğlan
  • Dolaşarak giden (yol)
    "Tozlu ve dolaşık yollar üzerinde saatlerce taban tepmiş." - A. Haşim
  • Kolay çözülmeyecek veya içinden çıkılmayacak derecede karışık
    "Birtakım dolaşık işleri yüzünden istifasını verip çekildi." - Y. K. Karaosmanoğlu
  • Amacını doğrudan doğruya değil de dolayısıyla sezdiren
    "Dolaşık ve tutuk bir dille, yarı anlaşılır yarı anlaşılmaz cümleler mırıldanmaya başladı." - P. Safa
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
dolaşık
  1. Düzensiz, beceriksiz (kimse).

  2. Kirli, pis iş ya da kimse.

"dolaşık" kelimesinin kullanım örnekleri.

Araştırmacılar, dolaşık foton çiftlerini uzaydan yeryüzüne bin 200 kilometre mesafede iletmeyi başardı.

Merkez ilçesi Nedim Ökmen Mahallesi Çiçekli Sokak, Hasan Kamil Demirbaş Mahallesi Ahmet Rasim Caddesi ile Ahmet Bey, Abuşağa ve Dolaşık sokaklara 09.

İtalyan Ziraat mühendislerinin ziyaretine İtalya'nın en büyük gübre firması Cifagro'nun Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Erkan Ateşler, Cifagro Antalya Bölge Müdürü Ziraat Mühendisi Turgay Akçora, Antalya Teknik Elemanları Ziraat Mühendisi Mehmet Ali Uğurlu, Ziraat Mühendisi Ahmet Dolaşık ve Muğla Bölge sorumlusu Ziraat Mühendisi Kürşat Bahadır Yıldız'da katıldı.