Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
dolambaçlı
  • sıfat Dolambacı olan
    "Sedyeyle apartmanın dar, dolambaçlı merdivenlerinden çıkarmaya çalışıyorlar." - M. Ş. Esendal
  • İçinden zor çıkılır, çapraşık
    "Müessesesinin epeyce karışık ve dolambaçlı işleri içinde bunalmış kalmış." - Y. K. Karaosmanoğlu

"dolambaçlı" kelimesinin kullanım örnekleri.

Bazen yol sizi direkt hedefe götürür, bazen de dolambaçlı yollardan geçersiniz.

Dolambaçlı yollardan geçerek anlatılan şeylerin tıpkı duvarlara çarpa çarpa aşınan taşlar gibi yorgun ve yıpranmış halde anlamını yitirerek ulaşacağına inanıyorum dinleyene.

Bebek dünyaya gelmek için doğum kanalından geçmek zorundadır ve bu yol dolambaçlı bir evredir.

Güçlü kadınların dolambaçlı ve entrikalı oyunlara ayıracak vakti yoktur.

Bu soruyu cumhurbaşkanı adayı olacak mı olmayacak mı sorusunun dolambaçlı bir sorusu.

Bazen sureti haktan görünenler oluyor, bazen açıkça ifade edenler oluyor, bazen dolambaçlı yollardan lafı evirerek çevirerek ifade edenler oluyor, ima edenler oluyor.

Partililerimize saldırıyı kınayıp dolambaçlı ifadelerle destek verenler de kirlilikte pay sahibidir.

Zeytin Dalı Harekatı üzerinde kuşku tohumları eken, terörle mücadeleyi dolaylı ve dolambaçlı telkin, tembih ve tavsiyelerle yıpratmayı amaçlayan odakların faal olmaları, sinsi faaliyetlerini ısrarla sürdürmeleri milli vicdanın dikkatinden kaçmamaktadır.

Partililerimize yönelik saldırıyı açıkça kınayıp, dolambaçlı ifadelerle onlara destek verenler de bu kirlilikte pay sahibidir.

Yönetim Kurulu Üyeleri'nin istifalarına yöneliktir ve üyelerin istifa etmeyerek dolambaçlı yollara sapmamalarından bahsettiği ortadadır.