Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
dolaysız
  • sıfat Doğrudan doğruya olan, vasıtasız, bilavasıta
    "Yazarın bize dolaysız biçimde betimlediği başkişi nasıl bir erkek?" - S. İleri
  • zarf Araya herhangi bir araç girmeden
    "Kadının üretime dolaysız katılması, ona ekonomik özgürlüğünü sağlamaktır." - A. İlhan

"dolaysız" kelimesinin kullanım örnekleri.

Dilek, şikayet ve memnuniyetlerini dolaysız olarak bizlere bildiriyorlar.

Çünkü Suriye olayına dolaylı veya dolaysız müdahil olan hiçbir ülkenin niyeti düzgün değil.

Vergiyi tabana adaletli şekilde yayacak, dolaylı vergi ile dolaysız vergi dengesini doğru kuracak bir yapıya ihtiyacımız olduğu çok açıktır.

Taraflar, dolaysız iş irtibatı konusunda işbirliğini teşvik edecek ve öncelikli temelde ulaşım ve turizm organizasyonlarına tüm olası yardımı sağlayacaklardır.

Piyasaların beklenti ve taleplerini karşılama noktasında şeffaf ve dolaysız bir iletişim sağlayarak spekülasyonların ve olası algı operasyonlarının önüne geçeceğiz.

Çelik, partisinin Murat Göğebakan Kültür Merkezi'nde düzenlediği Ceyhan İlçe Danışma Meclisi Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, hiçbir partinin dolaylı veya dolaysız ticaret yapmaması gerektiğini söyledi.

Üreticinin sırtından dolaylı ve dolaysız geçinenler var, üstüne üstlük tahmin, niçin bir defa da gerçeği ortaya çıkarılmıyor?