Güncel Türkçe Sözlük
-
nsz Giyinip kuşanmak, süslenmek
-
-le Yayılıp kaplanmak
"Baharda ağaçlar çiçeklerle donandı." -
-le Işıklı duruma gelmek, ışıklarla bezenmek
"Bu gördüğünüz yol, şenlik gecesi gibi ardı arası kesilmez sıra sıra otomobillerin fenerleriyle donanırdı." - R. N. Güntekin
- Gerekli nesneler bir araya getirilip süslenmek, gösterişli
duruma getirilmek
"Kırk türlü kuru yemişle donanmış masanın ortasına dikilmiş bir ince, ufak mum vardı." - A. Gündüz
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Düğün, yapılacağı gün gelin çıkmadan bir saat önce damadı evin ya da köyün meydanına getirip dualar okuyarak yapılan el öpme töreni.
"donanmak" kelimesinin kullanım örnekleri.
Hepimiz oraya bir şeyler almak ve donanmak için gittiğimiz için kimse telefonu mesele etmedi.
Faziletli donanmak için ahlaki olgunluk , ikili ilişkiler, temsil kabiliyeti, yönetim kabiliyeti lazım.
Bu kişiler insanların hayatında sağlığın ne kadar önemli olduğunu, daha önemlisinin de doğru sağlık bilgileriyle donanmak olduğunu anlatıyorlar.
Biz asıl olanın önce iyi insan olmak sonra bilgiyle donanmak olduğunu biliyoruz ve sizlerin bu şekilde yetişmeniz için gayret gösteriyoruz.
Kendine, ailesine, ülkesine ve milletine faydalı olmak isteyen kişi bilgi ile donanmak zorundadır.
Eğitim alanındaki yenilikler ışığında gerekli nitelik ve becerilerle donanmak isteyen arkadaşları üniversitemize bekliyoruz.
Bu ve benzeri hareketlilik projeleri eğitici olmasının yanı sıra değerlerimizi tanıtmak ve yeni değerlerle donanmak için bir fırsattır.
Okuduğunuz okulun alt yapısı neyi gerektiriyorsa bunlarla donanmak zorundasınız.