Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Israrlı olmak, vazgeçmemek
"donmamak" kelimesinin kullanım örnekleri.
Çok dik olan parkurda 4,5 saatte ana kampa varan dağcılar, gece ıslak elbiselerde donmamak için odun toplayarak kamp ateşi yaktılar.
Burada yollarını kaybeden gençler fırtınadan korunmak ve donmamak için yanlarında getirdikleri çadırı kurdu.
Lefke Stadı'na yerleştik ve soğuktan donmamak için birbirimizi tokatlayarak sabahladık.
Mahsur kalan 5 kişiden 2'si kendi imkanlarıyla yerleşim alanına ulaştı, kalan 3 kişinin ise tüm eşyalarını şelalenin üst kısmında bıraktıklarından dolayı çok üşüdükleri ve donmamak için ateş yaktıkları öğrenildi.
Tüm eşyalarını şelalenin üst kısmında bıraktıkları için çok üşüdüklerini, donmamak için ateş yaktıklarını belirten gurubun yerini tespit eden JAK ekibi 5 kişiyi mahsur kaldıkları yerden kurtarmak için yola çıktı.
Tüm eşyalarını şelalenin üst kısmında bıraktıkları için çok üşüdüklerini, donmamak için ateş yaktıklarını belirten grubun yerini tespit eden JAK ekibi, 5 kişiyi mahsur kaldıkları yerden kurtarmak için yola çıktı.
Kendisi de emekli bir asker olan Hüseyin Kartal ise gece boyunca donmamak için karların kırdığı çam ağaçlarını yaktıklarını ve ısınmaya çalıştıklarını açıklamıştı.