Güncel Türkçe Sözlük
donuk
-
sıfat Parlak olmayan, mat (II)
"Donuk ışıkta birçok fokun mağaraya girdiğini görmüş." - Halikarnas Balıkçısı
- Canlılığı olmayan, fersiz (göz)
"Bakarsınız donuk bakışlı, alık suratlı bir adam onların elinde bir dâhi çehresi alıvermiş." - H. Taner
- Canlılığı az olan, durgun, uyuşuk (kimse)
"Donuk bir adam."
Tarama Sözlüğü
donuk
bk. dunuk
Fizik Terimleri Sözlüğü
donuk
Saydam olmayan; ışığın önemli bölümünü saçarak öteye geçirmeyen.
"donuk" kelimesinin kullanım örnekleri.
Eğer sıcaklık eksi 10 derecenin altına düşer ve uzun süre soğukta kalınırsa kulak, burun ve parmakların uç kısımlarında, hücre içi ve hücre dışı gelişen buz kristallerinin etkisiyle büllü donuk dediğimiz doku yıkımları oluşabilir.
Havadaki kirde bulunan metaller, partiküller her bir saç telini ağırlaştırarak saçtaki sertleşmeyi artırır, bu da saç telleri ve uçlarında kırıklar ve donuk bir görünüm ve kopma gibi hasarlara yol açabilir.
Vatandaşlar bu sezon balığı azlığı sebeb ile donuk balığı tercih ederken sezonun son günlerinde balık tezgahları da cılız kaldı.