Güncel Türkçe Sözlük
-
sıfat Dosta yakışır, dost gibi
"Gerçekten dostça bir sohbet oldu, epeyce uzun sürdü." - A. İlhan
-
zarf (do'stça) Dosta yakışır bir biçimde, dostane
"Herkes içten görünüyor, hatta yıldızımın hiç barışmadığı insanlar bile dostça elimi sıkıyor, hatırımı soruyorlar." - A. Ümit
"dostça" kelimesinin kullanım örnekleri.
Şampiyon olan ve derece elde eden U10 Takımların kupalarını veren Gençlik Hizmetleri ve Spor İlçe Müdürü Oktay Ayaz “Bu turnuvanın amacı, yaş gruplarındaki sporcuların maç tecrübesi kazanması ve antrenmanlarda öğrendiklerini sahaya yansıtması olduğu gibi, en önemlisi ise dostça ve arkadaşça futbol maçları yapmalarını sağlamaktır” dedi.
Takımların birbirlerine karşı olan dostça yaklaşımları dikkat çekerken, seyircilere ve oyunculara keyifli anlar yaşatan maç, karşılıklı birer gol ile berabere bitti.
Parke üzerinde kortlarda, havuzlarda ve yeşil sahalarda dostça yarışacak olan tüm sporcu öğrencilerimize başarılar diliyorum.
O yüzden biz bütün ülkelerin hem bağımsızlıklarına saygı duyarız hem de onlarla her zaman dostça, kardeşçe yaşamayı amaç edininiz.
Hayata çocukların gözleriyle masumca bakıldığında, oyun oynayan çocuklar gibi dostça yaşandığında akan kanların ve göz yaşlarının dindiğinin görüleceğine işaret eden Toprak, Müslümanların sadece kendi din kardeşlerine değil, başka din mensuplarına da tam bir insani yaklaşım sergilemeleri gerektiğini ifade etti.
Kuaförüyle dostça, sırdaşça bir ilişki kuran hatırı sayılır kadın var.
Çankırı Belediyesi Çevre Mühendisi Zülal Hoşafçıoğlu, böyle bir etkinlik için kendilerine ultrAslan grubu ve DOSTÇA tarafından talepte bulunulduğunu bildirdi.