Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
doymak
  • nsz İsteği kalmayıncaya kadar yemek, açlığı kalmamak
    "Ben biraz zeytin, biraz salata, biraz patates, biraz da yemişle doyarım." - B. Felek
  • -e Bir gereksinimini yeteri kadar karşılamak
    "Toprak suya doydu."
  • Yeter bulmak, kanmak, tatmin olmak
    "Dünyanın parasını kazandı, hâlâ doymadı."
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
doymak

Duymak, işitmek

"doymak" kelimesinin kullanım örnekleri.

Açıklamasında, bin yıldan fazla sürmesine kesin gözüyle bakılırken üzerinden 21 yıl geçmesine rağmen darbeciler ile onlara destek olanların tarih ve insanlık önünde utançla anıldığı 28 Şubat postmodern darbesinin yıl dönümü olduğunu anımsatan Polat,olayların yaşandığı dönemde, fişleme, soruşturma ve kovuşturmalarla insan sermayesinin fütursuz biçimde harcandığı, devletin emin ellerine tevdi edilen kamu kaynakları ile bireysel mevduatın doymak bilmeyen bir tamahla hortumlandığını belirtti.

Tek derdi dünya olanların iflah olmayan bu yanları yedi başlı ejderha gibi doymak bilmiyor.

Nihai olarak, doymak ve kanmak bilmeyen bir ihtirasın pençesinde kıvranan Trump küresel sistemin çıbanbaşı, küresel ekonominin istikrarsızlık odağı haline gelmiştir.

Dünyada karanlık, maddeci ve doymak bilmeyen bu zihniyet, bize diz çöktürmek için her türlü tezgahı ortaya koymuştur ve buna devam etmektedir.

Dünyada karanlık maddeci ve doymak bilmeyen bu zihniyet bize diz çöktürmek için her türlü tezgahı ortaya koymuştur ve buna devam etmektedir.

Bütün dünya bilmelidir ki bu alçak katliam İsrail hükümeti ve doymak bilmeyen ABD emperyalizminin ortakça işlediği insanlık suçudur.

Düşmanı olmayan, hızla çoğalan, doymak bilmez aslan balığı, Türkiye'nin Akdeniz kıyılarının ardından Ege'de de görülmeye başlandı.