"doyurma" ne demek

"doyurma" kelimesinin kullanım örnekleri.

Benim onlara burada sağladığım tek imkan tedavi değil, karınları doyurma değil, barındırma hiç değil.

Buğday, hayvan yemi ve çok kullanılan arpa çevrede doğal olarak yetişmiş ve insanların karnını doyurma kaygısı yokmuş.

Günümüzün en büyük sorunu açları ve yoksulları doyurma sorunu değil en büyük sorun küresel canavarlardır.

Leyleklerin ağaç dalları, ot ve çöpten yapılan yuvalarda yavrularını sıcaktan koruma ve doyurma telaşı da vatandaşlarca ilgiyle izleniyor.

Bizim ecdadımız öyle bir ecdat ki leylekleri koruma vakfı, hayvanları sulama vakfı, sokak hayvanlarını doyurma vakfı gibi birçok vakıflar kurmuş.

Tarla faresi ve kemirgen hayvanlarla mücadele eden leyleklerin karın doyurma mesaisi çiftçinin de yüzünü güldürüyor.

Bugünün ekonomik koşullarında elimize geçen parayla karnımızı doyurma şansımız bitti.