Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
durabilmek
  • nsz Durma ihtimali veya imkânı bulunmak
    "İşin içinden nasıl çıkacağını kestiremez, bir iradesizlik, bir bilgisizlik, bir bıkkınlık, canından bezginlik ile ayakta durabiliyordu." - M. Ş. Esendal

"durabilmek" kelimesinin kullanım örnekleri.

Ticaret İl Müdürü Ömer Uslu, fırsatçılara karşı durabilmek için çalışmalara aralıksız bir şekilde devam ettiklerini yapılan denetimlerde karşılaşılan olumsuzluklarla ilgili işletmelere gerekli işlemlerin yapıldığını vurguladı.

Ticaret İl Müdürlüğü yetkilisi Mehmet Ceylan ise vatandaşın daha duyarlı davranarak fırsatçılara karşı durabilmek için şikayetlerini bilinçli ve düzenli yapmalarını istedi.

İllerde arkadaşlarımız seçimleri alabilmek, tek adam diktasına karşı durabilmek için her türlü çalışmayı yapacaklar.

Ayakta durabilmek için uygun organ nakli sırasının gelmesini umutla bekleyen Turgut, geçtiğimiz haziran ayında eski eşi tarafından Antalya 1.

Pes etmemek, dik durabilmek ve geleceğe odaklanmak, benim futbol anlayışım.

Herkesi, şiddetin tüm türlerine karşı birlikte durabilmek için desteğe çağırıyorum.

BAL'ı futbol olarak herkes kaldırır ama kafa olarak ayakta durabilmek herkesin harcı değildir.

Bazı vatandaşlar ayakta durabilmek için birbirlerine tutunurken, bazıları ise fırtınanın yavaşlamasını köşelere sığınarak bekledi.