Güncel Türkçe Sözlük
-
zarf Hiç durmadan, ara vermeden
"Bir hafta süreyle durmaksızın işkence ettiği tutuklusunun yüzüne bile bakmamıştı." - O. Aysu
"durmaksızın" kelimesinin kullanım örnekleri.
Ancak, bu tip anlamsız ve jeopolitiği yok sayan adımlar durmaksızın devam ediyor.
Bir Lübnanlı olarak savaşın ne olduğunu her zaman biliyordum ama durmaksızın, insanların savaşlar boyunca problemlere çözüm bulmak yerine nasıl beceriksizce davrandığına hayret ediyorum.
Borçları yönetmek demek bir yandan gelirleri arttırıp borçları azaltırken diğer yandan yeniden borçlanabilmek ve böylelikle muaccel borçları yeniden yapılandırarak ve kurumun durmaksızın çalışmaya devam etmesini sağlamak demektir.
Rutin işlerimizle birlikte eğitimden, sağlığa, sosyal belediyecilikten, güvenliğe kadar her alanda vatandaşımızın yaşantısını daha da iyi hale getirmek için durmaksızın çalışıyoruz.
Ege Üniversitesinin bu alandaki başarı hikayeleri durmaksızın devam edecektir.
Alan, parti binasında düzenlediği basın toplantısında, 31 Mart 2019'a kadar durmaksızın çalışacaklarını söyledi.
Sürekli büyüyen ve durmaksızın yeni inşaatların başladığı Atakum ilçesinde, hizmet alanımız da geçmiş döneme göre beş katına çıktı.
Sette durmaksızın 36 saat geçirdiğimi, bir sahneyi 97 kez çektiğimi bilirim.
Bizim için enbüyük şeref,aziz milletimiz ve büyük devletimiz için durmaksızın çalışmak ve gerektiğinde tereddütsüz şehadete koşmaktır.
Yazıda Ling ve ekibinin geçtiğimiz ekim ayından bu yana telefonun görüntü yetenekleri için nasıl durmaksızın çalıştığı anlatılıyor.