Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
durulmak
  • nsz Duru duruma gelmek
    "Akmayan su, kımıldanmayan, olduğu yerde bir çukurun içinde pıhtılaşan, ağırlaşan durgun ve durulmuş su ölümü hatırlatır bana." - N. Hikmet
  • Gürültü, kımıldanış, karışıklık, yağış, yel dinmek, sükûn bulmak
    "Dışarıda nemli bir rüzgâr esiyordu, dalgalar durulmamış, yalnız biraz ağırlaşmıştı." - A. Erhat
  • Sakinleşmek
    "Hüdai ile olan anlaşmazlıklar durulacak gibi değildi." - A. Kulin

"durulmak" kelimesinin kullanım örnekleri.

Dolayısıyla seçimler boyunca durdurulan bu süreç AK Parti tarafından özellikle sadece durulmak değil, tehlikeye sokacak uygulamalara rağmen, barışın, halkların kardeşliğinin çözümü tarafı olan HDP, sandıkta da güçlü çıkması bu çizginin barış çizgisinin güçlü çıkması anlamına gelecek.

Durulmak bilmeyen hırsı başarılı olmasını, işinde yükselmesini sağlasa da kocası Cihan ile aralarına aşılmaz duvarlar örmüş.