Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
duymak
  • -i Bilgi almak, öğrenmek, haber almak
    "Bir köylüden burada avlandığınızı duydum." - Halikarnas Balıkçısı
  • İşitmek, ses almak
    "Çamaşırcı Fatma kadın annemin duymayan kulaklarına yalvarıyor." - Y. Z. Ortaç
  • Dokunma, koklama vb. duyularla algılamak, hissetmek
    "Yüzme denilen mucizeyi ancak beş altı sene sonra avuçlarımızın içinde duyabilecektik." - B. R. Eyuboğlu
  • Nesnelere dokunmakla onların sıcaklık, soğukluk, sertlik, ağırlık, hareket vb. fizik durumlarından bilgi edinmek, hissetmek
    "Elimin üzerinde bir böceğin gezdiğini duydum."
  • nsz Sezmek, fark etmek, hissetmek
    "Güzel olmasın fakat ruhu olsun, bir şey duysun." - H. C. Yalçın
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
duymak

Duymak, işitmek

"duymak" kelimesinin kullanım örnekleri.

Sahibi tarafından sevilen kedi de mumyalanmış Mumyalama tekniğinin saygı duymak ve abideleştirmek amaçlı ortaya çıktığına dikkat çeken Müze Müdürü Altın, "Buradaki önemli mumyalarımızdan bir tanesi de bizim kedi mumyamızdır.

Mumyalama tekniğinin saygı duymak ve abideleştirmek amaçlı ortaya çıktığına dikkat çeken Müze Müdürü Altın, "Buradaki önemli mumyalarımızdan bir tanesi de bizim kedi mumyamızdır.

Zaten bizim inancımızda, kültürümüzde hakkı korumak, insanlar arasında ayırım yapmamak, farklılıklara saygı duymak öne çıkmaktadır ve tarihimiz insan hak ve hukukunun her zaman korunduğuna yönelik örneklerle doludur.

Topluluklar önünde kendi gerçek kimliğini saklayan, kendi düşüncesinden daha çok karşısındakilerin duymak istediklerini söyleyen demagog bir kişiliğe sahip.

Birlikte değişebilmek ya da karşılıklı değişime saygı duymak gerekiyor.

Bir rahibin kapasitesinin ötesindeki durumlara kendini sokarak yönlendirildiğini görmek veya daha da kötüsü örneğin bir dulun parasını dürüst olmayan bir şekilde yönettiğini duymak beni çok üzüyor.

Geçmişe özlem duymak, bastırma ve boyun eğme savunma düzenleri ile ruhsal yaşantıyı sürdürür.

Bir daha 'Fani, Fani, Fani Madida, Madida, Madida, Fani Madida' demenizi duymak için neler vermezdim.

Yine de, espri anlamında da olsa yazma konusunda endişeler içindeyken başbakandan duymak fena bir şekilde fiştek veriyor!

Kalın elbiselerden tutarak ya da vücuduna bakıp düşünerek, şehvet duymak, bu tür bir haramlık oluşturmaz.

Kalın elbisesinden tutarak, ya da vücuduna bakıp düşünerek şehvet duymak, bu tür bir haramlık oluşturmaz.

Bu şartların halkta yarattığı hoşnutsuzluk ve öfke, ayrıca sol eğilimli partilerin çözüm bulmaktaki yetersizliği, seçmenlere duymak istedikleri çok şey vaat eden popülist ve radikal gruplara daha geniş destek sağlamıştır.

Biz millet olarak diğer özelliklerine, engeline bakmadan yaratılanı yaradandan ötürü sevmek, ona saygı duymak, hürmet göstermek mecburiyetindeyiz.

Ekonomideki yaprak dökümünden memnuniyet duymak, krize bel bağlamak hem insani hem de insaflı bir hal değildir.

Dolayısıyla engelli vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını doğru tespit etmek, seslerini daha çok duymak, sorunlarına kalıcı çözümler üretmek, toplumsal bağlarımızı kuvvetlendirmek ve gönül köprüleri tesis etmek adına son derece önem arz etmektedir.