Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
duyurabilme
  • isim Duyurabilmek işi

"duyurabilme" kelimesinin kullanım örnekleri.

Bir gün bizim de sesimizi duyurabilme umudunu hiç yitirmedim ve o an geldi.

İçimizdeki o örtülmüş ve bastırılmış duyguları şu anda herkese duyurabilme imkanımız var.

İrfan Günsel, ambargo altındaki KKTC'nin sesini duyurabilme şansı yakaladıklarını söyledi.

Başkan Atabay bu tür görüşmeleri yapmayı çok sevdiğini ancak resmi işler ve rutin işlerden dolayı kendisiyle görüşmek isteyen Didimlilere randevu vermek zorunda kaldığını, bulduğu her fırsatta bu tür görüşmeler yaptığını ancak bunları daha önceden duyurabilme şansının olmadığını iptal edilen bir program yada beklenen bir randevunun iptal edilmesi durumunda bu tür görüşmeleri yaptığını ve bundan sonra da yapacağını söyledi.

Ben, meslektaşlarıma göre burada en azından sesimi biraz daha fazla duyurabilme şansına sahip olduğumu düşünerek, sosyal medyaya ve basına buradan küçük bir haykırış vermek istedim.

Özellikle küçücük bir köy okulunun adını dünyaya duyurabilme fırsatını buldum.

Profesyonel olarak müzikle ilgilenen insanların televizyondan seslerini duyurabilme olanakları az.