Güncel Türkçe Sözlük
-
sıfat Eğilimi olan, istekli, meyyal, mail, tandanslı
"Sözünü ettiği her hayvanı bu sınıflardan birine yerleştirmeye eğilimlidir." - N. Uygur
"eğilimli" kelimesinin kullanım örnekleri.
Yalnızlık hisseden kişilerin, hayatta karşılarına çıkan olumsuzluklardan da daha ağır etkilendiği ve kronik stres yaşamaya daha eğilimli olduğu belirtiliyor.
Onca yıla rağmen değişmeyen bakış açıları, şiddet eğilimli aileler, açamadan solan gonca hayatlar.
Giderek daha da öfkeli ve şiddete eğilimli bir toplum haline geliyoruz.
Çağımız insanın daha kırılgan ve psikiyatrik sorunlara eğilimli olmasının çok fazla sebebi var.
Şiddete eğilimli kişiler henüz çocukluk dönemlerinde nesneleri hırpalar, kendilerine ya da başkalarına zarar verir.
Cumhuriyet Bayramı haftası kutlamaları nedeniyle Çivril İlçe Spor Müdürlüğü tarafından düzenlenen spor müsabakalarında okulundaki öğrencilerinin spora eğilimli olduğunu gözlemleyen Özdemirci Orta Okulu Müdürü Özgür Kayaoğlu, okulda bir kız güreş takımı kuracaklarını açıkladı.
Bu şartların halkta yarattığı hoşnutsuzluk ve öfke, ayrıca sol eğilimli partilerin çözüm bulmaktaki yetersizliği, seçmenlere duymak istedikleri çok şey vaat eden popülist ve radikal gruplara daha geniş destek sağlamıştır.
Kişinin engellenmeye karşı toleransının düşük olması, zayıf benlik algısının olması, atak, oral bağlanma özellikleri taşıması, bağımlı, bencil, antisosyal, içedönük kişilik özellikleri ile cinsel kimlik sorunu olabilen kişilerin daha fazla eğilimli olduğunu söyleyebiliriz.
Ayrıca zatüre hastalığına eğilimli olan astımlı çocuklar ve sinüzite eğilimli olan alerjik nezleli çocuklar çok daha kolay zatüre ve sinüzite yakalanabilir.
Alerjik nezleli bir çocuğun sinüsleri iltihaplanmaya eğilimli bir hale gelmektedir.
İsrail'de sol eğilimli muhalif Meretz Partisi Başkanı Tamar Zandberg, Gazze'de yaşananlarla ilgili bir soruşturma komisyonu kurulmasını talep etmişti.