Güncel Türkçe Sözlük
-
-i Eğlendirme ihtimali veya imkânı bulunmak
- Eğlendirme becerisi bulunmak
"eğlendirebilmek" kelimesinin kullanım örnekleri.
Ben de hemşerilerimi en iyi bir şekilde eğlendirebilmek ve onların hoşça vakit geçirebilmelerini sağlamak için kendimi sürekli yeniliyorum.
Hiçbir şov olmadan sadece müzikle insanları eğlendirebilmek benim için farklı bir adım oldu.
Torun, amaçlarının çocukları eğlendirebilmek ve balık avlama zevkiyle birlikte denizi sevdirmek olduğunu ifade etti.
Bu amaçla, çocuk hastanemizde çeşitli nedenlerle yatan ve okullarında kendi bayramlarını kutlama programına katılamamanın hüznünü yaşayan hasta çocuklarımızı bir nebze de olsa eğlendirebilmek amacıyla kendilerine bir müzikli eğlence düzenledik.
Arenanın çevresinde mangallar yakılırken, davul ve klarnet ekipleri de vatandaşları eğlendirebilmek için gün boyu çaldı.
Hava sıcaklığının ilçede 32 derece olduğunu fırsat bilen nakliye şirketi, çocukları eğlendirebilmek için ilginç yönteme başvurdu.
Askere gidecek Mehmetçiklerimizi eğlendirebilmek için farklı çalışmalarda yaptık.
Çocukları kendi alanları dışında farklı bir alanda bir nebze olsun eğlendirebilmek ve üzerlerindeki travmayı atmalarına katkı sunmak için böyle bir etkinlik yaptık.