Güncel Türkçe Sözlük
-
isim Eğlenmek işi
- Neşeli, hoşça vakit geçirme
- Alay etme
"Herkesle eğlenmeye ne hakkın var?" - Oyalanma
"Salonun demirbaşı olan piyano, yağmurlu günlerde çocukların eğlenmesi için kullanıldı." - A. Kutlu
"eğlenme" kelimesinin kullanım örnekleri.
Yaklaşık 2 saat süren antrenmanın ardından çeşitli aktivitelerde bulunan yaşları 7 ile 12 arasında değişen çocuklar, serbest zamanda yanlarında getirdikleri dabruka ve keman eşliğinde oynayarak eğlenme fırsatı buluyor.
Turistlerimiz sıra gecesi eşliğinde eğlenerek, çiğ köfte yiyerek gönüllerince eğlenme imkanı buluyor.
Müzik eşliğinde devam eden gecede, öğretmenler gönüllerince eğlenme fırsatı buldu.
Renkli görüntülerin oluştuğu etkinlikte, halat çekme, çuval taşıma, kaşıkla yumurta taşıma, karaoke ses yarışması düzenlenirken engelliler doyasıya eğlenme fırsatı buldu.
Etkinlik kapsamında pasta kesen öğrenciler, gönüllerince eğlenme fırsatı buldu.
Büyük beğeni toplayan etkinlikte engelliler doyasıya eğlenme imkanı buldu.
Çocuk Köyü günübirlik gelen ziyaretçiler için de kent yoğunluğundan kaçabilecekleri alternatif bir eğlenme ve dinlenme mekanı olacak.
Hastalar, şarkıcı Ferat Üngür'ün seslendirdiği parçalar eşliğinde eğlenme fırsatı buldu.
Bununla birlikte yaz döneminde açtığımız kurslar ile öğrencilerimize farklı branşlarda hem eğlenme hem de kendilerini geliştirebilme fırsatı sunuyoruz.
Anadolu'nun köylerinde eğlenme amacı taşıyan hiciv dolu köy seyirlik oyunları derlenerek hazırlanan tiyatro, ücretsiz sahnelenecek.
Kille çeşitli şekiller yapan öğrenciler, gönüllerince eğlenme fırsatı bulmuş oluyor.
Okul öğretmeni Ercan Özel yaptığı konuşmada, Nevruz Bayramı'nın birlikte sevinme, neşelenme ve eğlenme olduğunu belirterek etkinliğin düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür etti.