Güncel Türkçe Sözlük
-
nsz Neşeli, hoşça vakit geçirmek
"Masadakiler eğlenirlerken vali dalgınlaşmıştı, pek dinlemiyordu konuşulanları." - A. Kulin
-
-le Bir kimsenin herhangi bir kusuru veya zayıf
noktası ile alay etmek
"Yalnız bunları sordu ve inan ki benimle eğlendi." - M. Ş. Esendal
- Bir yerde durmak, beklemek, tevakkuf etmek
"Yemen'e gönderilirken Beyrut'ta bir hafta eğlenmiş hem şehri görmüş hem de Cebel köylerinde gezintiler yapmıştı." - R. H. Karay
- Oyalanmak
Tarama Sözlüğü
Vakit geçirmek, beklemek, kalmak, oyalanmak, durup dinlenmek.
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
İkram ederek alıkoymak.
Durdurmak.
Acele etmemek.
"eğlenmek" kelimesinin kullanım örnekleri.
İnsanoğlu da bundan etkilenerek neşelenmek, coşmak ve eğlenmek istiyor.
Turist yemeğini de otelde yiyor, eğlenmek isteyince de otelde duruyor.
Trabzon'dan öğrenci arkadaşlarıyla Zigana Dağı'na gelen Karadeniz Teknik Üniversitesi öğrencilerinden Zeynep Güven, eğlenmek için Zigana Dağı'nı tercih ettiklerini söyledi.
Kayak sezonu açılmadığı için eğlenmek isteyen bir grup tatilci eksi 5 derecede uzun eşek ve kar topu oynayarak eğlendi.
Elindeki elektronik cihazın çıkardığı sesleri kulaklıkla dinleyerek madeni para ve metal eşyaları kumun altından çıkaran kişi, bunu eğlenmek için yaptığını dile getirdi.
Herkes gibi gülmek, eğlenmek ve çocuk olduklarının unutulmamasını istiyorlar.
İfadesi alınan çiftin, 7 Aralık'ta eğlenmek için evlerine götürdükleri İsa İley'i birlikte alkol aldıktan sonra boğdukları, parasını ve otomobilini gasbettikleri belirlendi.
Minik Hazat Akbulut, diğer çocuklar gibi okula gitmek istiyor ve onlar gibi oynamak ve eğlenmek istiyor.
Tehlikeye aldırmadan suya giren çocuklar, hem serinleyebilmek hem de eğlenmek için hayatlarını riske atıyor.