Güncel Türkçe Sözlük
-
isim Eğretilemek işi
"Kendi sarsak ahlak değerlerine bağlı yaşamaktadır. Bu da ilginç bir eğretilemeyle romana yedirilir." - S. İleri
-
edebiyat İstiare
Yazın Terimleri Sözlüğü
Bir sözcüğün alışılmış anlamı dışında kalan bir anlamda kullanılması. Bu yazın sanatı üç yolda tanımlanır:.
Bir sözcüğün -benzetme ilgisiyle- başka bir sözcük yerine kullanılması.
Benzetme, ayırtılı değişmece.
-
Uzbenzetme, pekişik benzetme (teşbih-i beliğ) deki iki terimden birinin atılarak kısaltılmasıyla oluşan söz sanatı. Eğretileme öğeleri şunlardır:
eğreti (eğretilenen): [es. t. müstear]: Eğretilemede asıl sözcüğün yerine kullanılan sözcük.
eğretilik (kendisinden eğretilenen): [es. t. müstearün minh]: Eğretilemede eğretinin temeli olan söz.
eğretili (kendisi için eğretilenen): [es. t. müstearün leh]: Eğretilemede, bir benzetme ilgisi kurmak için başka bir sözcükle anlatılan nesne, ("benzetmelik" durumundaki ve anlamındaki sözcük). ç. ipucu: [es. t. karine-i muayyine]: Tümcede bir eğretileme ayırtısı bulunduğunu belirtmeye yarayan sözcük. Ör. "Askerlerimiz kükre-yerek siperlerinden fırladı." tümcesindeki kükreme sözcüğü.
-
engelleyici ipucu (ayrıncalık): [es. t. karine-i mania]: Eğretilemede, başka anlamlara kaymayı engelleyen sözcük. Değişmeceli olarak kullanılan sözcüğün, gerçek anlama kaymasına engel olur. Eğretileme çeşitli yönlerden türlere ayrılır: I-
açık eğretileme: [es. t. açık istiare, istiare-i musarraha]: Bir varlığı kendi adiyle değil, herhangi bakımdan benzetildiği başka bir nesnenin adiyle anma. Benzetmeliğin (kendisine benzetilenin) anlatımında kalıp, benzetilenin düşmesidir. "Aslan asker" uzbenzetmesi şöyle açık eğretileme olur: "Aslanlarımız sınırlarımızı bekliyor".
kapalı eğretileme: [es. t. kapalı istiare, istiare-i mekniye]: Uzbenzetmede benzetilenin anlatımda kalıp benzetmeliğin düşmesiyle kısalışıdır. Yukarıdaki uzbenzetme şu biçime girer: "Askerlerimiz kükreyerek siperlerinden fırladılar." 2.. Eğretilenen sözcüklerin sayısına göre türler: teklik eğretileme: [es. t. istiare-i müfrede]: Bir tek sözcükle oluşan eğretilem
-
b. bileşik eğretileme: [es. t. istiare-i mürekkebe]: Birden çok sözcükle örülen eğretileme. c. yaygın eğretileme: [es. t. istiare-i temsiliye] bk. bileşik eğretileme. Ör: "Saman altından su yürütmek.", "Ayağını yorganına göre uzat." 3. Sözcük türlerine göre:
temel eğretileme (adcıl eğretileme): [es. t. istiare-i asliye]: Eğretilenlerin ad soylu bir sözcük olduğu eğretileme.
uydu eğretileme: [es. t. istiare-i tebaiyye]: Eğretilenlerin eylem ya da eymemsi bir sözcük olduğu eğretilme.
-
Açık eğretilemede, engelleyici ipucunun bulunup bulunmadığına göre:
salt eğretileme: [es. t. istiare-i mutlaka, istiare-i musarraha-i mutlaka ]: Anlatımda engelleyici ipucunun bulunmadığı eğretileme. Ör: Yanımda bir aslan var.
yalın eğretileme: [es. t. istiare-i mücerrede, istiare-i musarraha-i mücerrede]: Eğretilenen için, engelleyici ipucunun bulunduğu eğretileme. Ör: Yanımda silâhlı bir aslan var.
pekitli eğretilme: [es. t. istiare-i müreşşaha, istiare-i musarraha-i müreşşaha]: Eğretilenin pekiştirici sözcüklerle nitelendiği eğretileme. Ör: Yanımda pençesi güçlü bir aslan var.
imgeletici eğretileme: [es. t. istiare-i tahyiliye]: İçinde ipucu bulunan kapalı eğretilemelere verilen ad. Ör: Küşcağız dertli derli ötüyordu.
-
Eğretilemeler, anlaşılma derecesine göre de çeşitlenir:
saçık eğretileme: [es. t. istiare-i âmiye, istiare-i müptezele]: Herkesin kolayca yapabileceği eğretileme.
seçkinsel eğreti lerne (yavlak eğretileme): [es. t. istiare-i hassiye, istiare-i garibe]: Ancak seçkinlerin anlayabileceği eğretileme.
-
Eğretilemede şu terimler de vardır:
uyarlı (dengeli) eğretileme: [es. t. istiare-i vifakiye]: Eğretilikle eğretilenin bir kişide toplandığı eğretileme. Ör. Yoksulluk içinde kıvranmış bir kimse için: "Bütün varlığını yitirmişti; yeniden can buldu." sözü gibi. Bu örnekte eğretilik "can", eğretilen ise "zenginlik"tir. /
sakalı eğretileme: [es. t. istiare-i temlihiye]
alaylı eğretileme: [es. t. istiare-i tehekkümiye]: Alay için yapılan eğretileme. Ör. Korkak bir kimse için: "Aslan geliyor." demek gibi. ç. ilgeci gizli benzetme: [es. t. teşbih-i muzmer-ül-edat]: Her eğretileme kısalmış bir benzetmedir. Bunun için eğretilemeye böyle de derler.