"eşitsiz" ne demek

"eşitsiz" kelimesinin kullanım örnekleri.

Yapılan birçok araştırmanın, medya sektöründe üst düzey görevlerde kadın istihdamının yetersiz olduğunu ortaya koyduğunun altını çizen Bayraktar, kadın ve erkeğin bütün toplumsal alanlarda sahip olduğu eşitsiz konumun medya sektöründe de sürdüğünü ifade etti.

Baran, ekonomik alanda cinsiyet eşitsizliğinin, emek ve gelirdeki eşitsiz dağılımın, kadının ekonomik güçlenmesini önleyen her türlü gelenek ve göreneğin sadece kadına değil toplumun tamamına zarar vereceğini söyledi.

Amerika'da maalesef sosyal güvenlik, sağlık problemleri eşitsiz ve dengesiz.

Gelir ve Fırsatların Eşitsiz Olması Potansiyel Yeteneklerin Gözden Kaçırılması Demek!

Ülkemizde gelenek, görenek, töre ve dinsel önermelerin hatalı yorumlanmasından kaynaklı eşitsiz rol ve sorumluluk paylaşımına karşı kadının insan hakları talebi erkek egemen kesimin öfkesini şiddete dönüştürmektedir.

Bu rakamlar engellilerin eşitsiz bir şekilde yaşadıklarını göstermeye yeterlidir.

Küreselleşmenin yarattığı sorunların en temelinde ülkeler, bölgeler, sınıflar arasında ortaya çıkan adaletsiz, eşitsiz büyük zenginlik farkları yatmakta.

Mesleki hayatında yaşadığı bazı olayları anlatan Yetkin, kadınların iş, aile hayatı içinde zor ve eşitsiz koşullarda yaşamasına rağmen ayakta kalmaya çalıştığını söyledi.