Güncel Türkçe Sözlük
-
-i Etme ihtimali veya imkânı bulunmak
"Size fenalık edebilir, sizi işinizden attırır." - H. Taner
"edebilmek" kelimesinin kullanım örnekleri.
Nermin Abadan Unat ise 97 yaşında olduğunu ve Türkiye’nin yarınları olan gençlere bir kere daha hitap edebilmek için sempozyuma katıldığını söyledi.
Öğrencilerden Sümeyye Kaçmaz da projeye insanlara yardım edebilmek, gönüllerine akabilmek ve yüzlerinde bir tebessüm oluşturabilmek için katıldığını ifade ederek, gerçekleştirdikleri ziyaretlerde duygu dolu anlar yaşadıklarını belirtti.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkan Vekili Nejat Koçer de küresel rekabetten söz edebilmek için yüksek verimliliğe ve yüksek katma değerli ürünlere ulaşmanın şart olduğunu belirterek, "Artık alın teriyle birlikte akıl terinin de akıtılmak zorunda olduğu bir dönemdeyiz" dedi.
Hem vatandaşlarımızın sorunlarını birebir sizlerden alabilme imkanı elde edebilmek hem de bizlerin hem kamu hizmeti sunması açısından hem genel asayiş ve kolluk açısından muhtarlarımızın desteği ve onların bizlere vermiş oldukları güçle birlikte Çerkezköy ilçemizde inşallah bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da huzurlu bir ortam içerinde vatandaşımıza hizmet etmeye devam edeceğiz" dedi.
İşte burada kendimizi doğru ifade edebilmek, dünyayı doğru algılayabilmek için etkili iletişim kurabilme becerilerimizi geliştirmeliyiz.
Memleketin huzurunu bozmak, birliğini altüst edebilmek ve bu ülkenin geleceğine ait hedeflerinden saptırabilmek için birçok koldan hareket içerisindeler.
Biz de onları her an yad edebilmek ve anabilmek adına , isimlerini uygun yerlere vererek fanileştiriyoruz.
Araştırma ekibinden Steve Goldman, insan beyin hücresi nakledilse de farelerin yine fare gibi hareket ettiklerini belirterek, “Burada amacımız, beyin ile ilgili hastalıkları daha kolay araştırabilmek ve çalışmalarımızdaki hayati riskleri bertaraf edebilmek için bu yola başvurduk” dedi.
Özellikle bizim de bunu teşvik edebilmek, artırabilmek anlamında çalışmalarımız var.
Hayatı bir deneyim alanı olarak görmek; korku, öfke, kıskançlık, ihtiyacından fazlasını arzulamak gibi ağır dünyevî baskılardan kendini azad edebilmek, tutunduklarından vazgeçebilmek, özgürleşmeyi getirir.
Kentte yaklaşık 40 yıldır baklavacılık yapan Mehmet Üstüneller, kaliteli bir ürün elde edebilmek için hem kullanılan malzemenin hem de ustanın iyi olması gerektiğini ifade etti.
Ve şundan hiç kimsenin kuşkusu olmasın, Türkiye Cumhuriyeti Devleti, karşısındaki güç ve kuvvet kim olursa olsun milli güvenliğine yönelik bir tehdit olduğu zaman bu tehdidi bertaraf edebilmek için anında harekete geçecektir.
Annesinin evinde ve evin sokağında görüntüler eşliğinde, Erdal Altıntaş'ın bestesiyle stüdyoda seslendirdiği şiir için klip çektiğini aktaran Önal, bu çalışmadaki amacının, anneleri hayırla yad etmek, onların haklarını bir nebze de olsa teslim edebilmek ve çocuklara annelerin kıymetini, onlar hayattayken bilebilme noktasında mesaj verebilmek olduğunu söyledi.
Kaynaşma ve dayanışma ruhu içerisinde hareket edebilmek, nerede ve nasıl konuşup, nasıl davranacağını bilebilmek önemli özelliklerdendir.
Dünyada terörle, uyuşturucuyla mücadele edebilmek ve bitirebilmek için gerekli tüm imkanlar mevcut.