Güncel Türkçe Sözlük
-
isim Bir iş için gerekli olan malzemelerin, parçaların
tümü
"Taş binanın bir odasını mantarlardan, çivilerden ve balıkçı edevatından bir döşeme bürümüştü." - S. F. Abasıyanık
"edevat" kelimesinin kullanım örnekleri.
Operasyonda ayrıca 30 çalıntı akü, 28 baz istasyonu kilidi, anahtar ve edevat düzeneği, hırsızlıkta kullanılan 2 otomobil ve 1 kamyonet ele geçirildi.
Öte yandan taraftarların üzerinden yanıcı, patlayıcı maddelerle birlikte bir çok sopa benzeri edevat da çıktığı iletildi.
Bu bizim sergilediğimiz eşyalar hep atalarımızın kullandığı alet ve edevat.
Ekipler denetimlerde, Ramazan ayının simgesi pidelerin gramajlarının ölçümü, kapalı ürünlerde son kullanma tarihi, iş yeri temizliği, alet edevat temizliği ile evrak incelemeleri yaparak gerekli uyarılarda bulundu.
Burada sadece alet edevat değil, süs eşyalarının da üretildiğini anlıyoruz.
Deneyimin ötesinde de vurgulanması gereken alet, edevat ve ekipman, bu yaştaki çocuğa uygun ekipman çok önemli, erişkinler için bir problemimiz yok.
Türk çiftçisinin kullandığı alet, edevat dünya ortalamasının çok gerisinde değil.