"edilgen" ne demek

"edilgen" kelimesinin kullanım örnekleri.

Bir başkasının teknolojisini ve potansiyelini kullanmaya devam ettiğimiz ölçüde hep edilgen oluyoruz hep biraz geriden geliyoruz.

Bunun sebebi kadının toplumda her zaman edilgen bir rol oynamasını isteyen, kadını ikinci sınıf gören körelmiş zihniyetlerdir.

Toplumsal cinsiyet eşitliği temellerinde sosyal hayata katılmaları ve ekonomik özgürlüklerini kazanmalarına yönelik projeler geliştirerek, kadının mevcut edilgen durumdan etken pozisyona geçmesi için çalışmalar yürütüyor.

Türkiye Ambalaj Sanayimizin küresel piyasalarda edilgen konumdan, yönlendirici konuma geçmesi için yarışmamızı iki yılda bir düzenlemeye devam edeceğiz.

Bu dönüşüm pasif ve edilgen gençlik politikalarının yerine aktif ve etken gençlik politikası olarak yer almaya başlamıştır.

Aslında birçok eğitimciye göre de bugünkü pedagojik formasyon, insanı ömür boyun edilgen bir konuma sokuyor.

Toplumsal cinsiyet eşitliği temellerinde sosyal hayata katılmaları ve ekonomik özgürlüklerini kazanmalarına yönelik projeler geliştirerek, kadını mevcut edilgen durumdan etken pozisyona geçmesi için çalışmalar yürütüyor.

Eğer Türkiye edilgen bir ülke olsa, bölgesel konularda, dünya meselelerinde benim de fikrim var, söyleyeceğim sözüm var demese Türkiye ile kimse uğraşmaz.

Fortçuluk yapan bir kişi sıklıkla edilgen ve izoledir ve sürtünme sıklıkla onun tek tatmin yoludur.