Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
efendice
  • sıfat Efendi gibi
    "Her hâli ile insancıl, sevecen, efendice bir tavırdır." - H. Taner
  • zarf (efendi'ce) Efendiye yaraşır bir biçimde, efendicesine

"efendice" kelimesinin kullanım örnekleri.

Silahını efendice bırakacaklar, gelecekler artık devletin şefkatli kollarına sığınacaklar, değilse ellerindeki silah düşünceye kadar onlarla savaşa devam.

Herhalde bu derecede efendice ve düzgün konuşan bir insanın Alman toplumuna uyum sorunu olduğunu belirten söylemlere tavuklar bile güler.

Biz efendice yaptığımız uyarıyı pasiflik, becerisizlik olarak değerlendirildik.

Lokal sahibinin verdiği bilgiye göre bir anda kapıdan giren grup efendice masalara oturdu.

Ekmeleddin İhsanoğlu, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin medeni bir rekabet içerisinde ve efendice olmasını gerektiğini söyledi.

İster içeride ister dışarıda elinde yasa dışı yollardan edinilmiş sanat, tarih, kültür eserleri olanlar bir an önce efendice getirsinler müzelerimize teslim etsinler.

Tamam tartışmışsın, dövmüşsün, güzel, efendice dese ki şöyle oldu bir şey demeyeceğiz, kurşun sıkması çok ağır oldu.