Kelime tanımını bul

Kimya Terimleri Sözlüğü (II)
emülsiyon

Bir sıvının çözünmediği başka bir sıvı içinde mikroskobik boyutlu damlacıklar halinde dağılıp asılı kalması sonucu oluşan karışım.

Veteriner Hekimliği Terimleri Sözlüğü
emülsiyon

Birbiriyle birleşmeyen iki sıvının biri diğeri içinde küçük zerrecikler durumunda dağılarak oluşturduğu heterojen karışım, sübye.

Su Ürünleri Terimleri Sözlüğü
emülsiyon

Bir sıvı molekülünün başka bir sıvı içinde dağılması.

Vikipedi
Emülsiyon

Emülsiyon veya Türkçe adıyla sıvı asıltı, birbiri içinde çözünmeyen iki sıvının karışımıdır. Bir sıvı (dağılan faz), öbürünün (dağınılan faz) içinde dağılmış durumdadır. Emülsiyon oluşma sürecine emülsifikasyon denir. Bir emülgatör (emülsifikatör, emülsifiyer veya emüljen olarak da bilinir) bir emülsiyonu kararlı kılan, genelde sürfaktan özellikli bir maddedir.

Gündelik yaşamdaki emülsiyonların çoğu, yağ/su emülsiyonudur, örneğin, tereyağ, margarin, süt, krema. Tereyağ ve margarinde su damlacıkları yağ ile çevrilidir (yağ içinde su emülsiyonu); süt ve kremada ise yağ damlacıkları su ile çevrilidir (su içinde yağ emülsiyonları). Başka emülsiyon örnekleri olarak fotoğraf filminin ışığa duyarlı yüzü, metal kesmede kullanılan kesici sıvı ve magma sayılabilir. Bazı magma türlerinde NiFe kürecikleri sıvı silikatlardan oluşmuş sürekli bir faz içinde dağılmıştır.

Emülsiyonlar genelde bulanık görünüşlü olur çünkü emülsiyon içinden geçen ışık, çok sayıda faz arayüzünden (iki faz arasındaki sınıra arayüz denir) geçerken saçılır.

Emülsiyonlar kararlı değildir ve kendiliklerinden oluşmazlar. Emülsiyon oluşumu için karıştırma, çalkalama, homojenizasyon veya spreyleme gibi bir işlemle karışıma enerji vermek gerekir. Zaman içinde, emülsiyonu oluşturan fazların kararlı hallerine geri dönme eğilimi vardır. Yüzey etkin bileşikler ( sürfaktanlar) emülsiyonların kinetik kararlılığını artırırlar, öyle ki emülsiyonlar bir kere oluştuktan sonra yıllar boyunca değişmez. Su-zeytinyağ karışımı sürekli çalkalanmadıkça kısa sürede ayrışır. Bu olguya küçük damlacıkların birleşerek büyük damlacıklar oluşturmasının sonucudur ve kaynaşma (koalesans) olarak adlandırılır. Emülsiyonlarda olabilen bir diğer süreç kremleşme, yani bir fazın öbüründen daha batmaz (buoyant) olması veya santrifügasyon sonucu emülsiyonun üzerine çıkmasıdır.

Emülsiyonlar, kolloid olarak adlandırılan iki fazlı madde sistemlerinden biridir. Kolloid ve emülsiyon terimleri bazen eş anlamlı kullanılsa da, emülsiyon genelde hem dağılmış fazın hem de dağınılan fazın sıvı olması durumu için kullanılır.

Emülsiyon instabilitelerinin üç tipi vardır: flokülasyon olunca tanecikler öbekler oluşturur; kremleşme olunca tanecikler yüzeyde (veya dipte, iki fazın göreceli yoğunluklarına bağlı olarak); ayrışma ve birleşme durumunda tanecikler birleşip bir sıvı tabaka oluştururlar.

Bir emülsiyon yağ içinde su tipli bir emülsiyon mu, yoksa su içinde yağ tipi bir emülsiyon mu oluşturacağı, iki fazı hacimlerinin oranı ve emülsifikatör tipine bağlıdır. Genelde Bankroft kuralı geçerlidir: emülsifikatörler ve emülsifiyan tanecikler içinde çözünmedikleri fazın ayrışmasına neden olurlar; örneğin proteinler, yağda çözündüklerinden daha iyi suda çözünürler ve bu yüzden yağ içinde su emülsiyonları oluştururlar; yani yağ damlacıklarının yekpare bir su fazında dağılmasına önayak olurlar.

Emülsiyonların temel rengi beyazdır. Eğer emülsiyon derişik olursa Tyndall etkisi ışığı saçar ve rengin maviye kaymasına neden olur. Eğer yoğun ise, renk sarıya kayar. Yağı alınmış süt ile krema (yüksek konsantrasyonlu süt yağı içerir) karşılaştırıldığında bu olgu kolayca fark edilir. Mikroemülsiyonlar ve nanoemülsiyonlar berrak görünürler, dağılmış fazı oluşturan taneciklerin küçük boyutları nedeniyle.