Güncel Türkçe Sözlük
-
sıfat "Dayatmak" anlamındaki empoze etmek birleşik
fiilinde geçen bir söz
"Demokrasi ... bilime, sanata, basına kendi düşüncesini, değer yargısını, zevkini empoze etmeye kalkmama olgunluğu demektir." - H. Taner
"empoze" kelimesinin kullanım örnekleri.
Taleplerini yerine getirmek için zorla, diktiğimiz çiçekleri çiğneyen, parçalayan, koparan, camları kıran, hak aramayı anarşik eylemler haline çeviren bir zihniyet, maalesef bize dıştan ithal edilmiş, empoze edilmiş bir zihniyettir.
Bizim misyonumuz, devletin, devlet refleksinin sonuçlarını vatandaşa empoze etmek değil, tam tersine vatandaşın gücünü alarak, devlet ve hükümet hayatını kurgulamak, vatandaşın talepleri doğrultusunda hükümet etmeyi sağlamak, devletin faaliyet göstermesini sağlamak.
Türkiye'nin milli misak ile belirlenen sınırları içerisinde kalan topraklarının en azından bir kısmını Kürdistan olarak kabul eden anlayışı kilise katılanlarına empoze edilmiştir.
Bu durumun çok normal bir hal olduğu, bilinçli ya da bilinçsiz bir şekilde kitlelere empoze edilmeye çalışıyor.
Tabii turizm, yerleşik kültüre, yeni yaşam alışkanlıkları empoze etmesiyle meşhurdur.
Küresel ticaretin bize empoze ettiği beslenme sistemi güzel bir şey değil.
İşlemediği bir cinayet yüzünden hapse düşmesiyle mahallenin kendisine empoze ettiği bir kabadayılık rolü var.
Yılbaşı kutlamalarındaki Noel baba, temel olarak çocukların ve gençlerin zihin yapılarında hediye dağıtan aksakallı bir dede sembolü ile kendi Hristiyan ahlaklarını empoze etmeye çalışıyorlar.
Geçlerimiz bu yaştan itibaren bunun yanlış bir şey olduğunu ve bunun batının bize empoze ettiği yanlış bir durum olduğunu kavrasınlar ve bunları çevrelerine anlatsınlar istedik.
Sadece az gelişmiş ülkelerde yaşayan kadınların tabuları olduğunu düşünmeyelim, popüler kültürün tüm dünyada zihinlere empoze ettiği güzellik anlayışı da ele alınması gereken ayrı bir sorundur.