Güncel Türkçe Sözlük
-
sıfat Eşsiz, eşi benzeri olmayan, bir benzeri daha
bulunmayan
"Yüzünde, bakışlarında, her konuya göre değişen emsalsiz bir ifade kudreti vardı." - Y. Z. Ortaç
"emsalsiz" kelimesinin kullanım örnekleri.
Başkan Sekmen, şöyle devam etti: “Binlerce yıllık tarihe meydan okuyarak kültürümüzü bize yansıtan, içerisinde Büyük Türk Devletlerinin, Selçuklu’nun ve Osmanlı İmparatorluğu’nun emsalsiz birikim ve değerlerini barındıran Türk Oyunları ile Erzurum’da vatandaşlarımıza anane ve geleneklerimizi anlatacağız.
Bugün de çeşitli yollarla ülkemize savaş açan emperyalizmin tarih sahnesinden silmek istediği aziz milletimiz kurtuluş mücadelemizi bir kez daha emsalsiz bir zaferle sonuçlandırmıştır.
Türk tarihinin en büyük dönüşümlerinden biri olan cumhuriyetin ilanı ile ülkemizin ve milletimizin her alanda muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkarılması için ekonomik, siyasal ve toplumsal alanda köklü, emsalsiz değişiklikler gerçekleştirilmiştir.
Dünyanın o zamanki siyasi ve toplumsal ikliminde Meclisimiz taşıdığı eşsiz ve emsalsiz özellikleriyle hem insanlık için örnek, hem de Türk tarihi açısından ibret, ilham ve ihtiram vesikasıdır.
Bir tanesi maniye hattıyla alakalı konu, birisi de imara aykırı yani mevcut olan arsa imarına uygun değil, yani bir kule yapımına uygun bir imara sahip değil, emsalsiz bir bina.
Kurtuluş savaşımızın diğer destanları gibi, Başkomutanlık Meydan Muharebesi de bir milletin bütün dünyaya karşı onurunu, şerefini, namusunu ve bağımsızlığını kanının en son damlasına kadar nasıl koruduğunu gösteren emsalsiz bir direniş ve şahlanış destanıdır.