"enflasyonist" ne demek

"enflasyonist" kelimesinin kullanım örnekleri.

Bu tip bir endeksleme kendi kendini besleyen bir enflasyonist döngü yaratıyordu.

Anekdot temelli bilgiler, zorlu faaliyet koşullarının ve enflasyonist baskılardaki artışın büyük ölçüde Türk Lirasındaki zayıflamadan kaynaklandığını gösterdi.

Türkiye, uzun bir süredir dalgalı kur rejimi uyguluyor, açık ekonomilerde, kurun oynaklığı ve kurun hızla yükselmesinin hızlı enflasyonist etkisi, rejimin doğası gereğidir.

Kısa vadede evet, ama uzun vadede yüksek kredi faizi talebi azaltacağından enflasyonist baskılar düşer.

Enflasyonist etkisi bulunan iki yaş grubundan çocuk bağımlıların payı düşüş eğilimine devam ederken, yaşlı bağımlıların payı 2020 sonrası dönemde daha belirgin olmak üzere artış eğilimini koruyacak.

İstihdam piyasasındaki ısınmanın ve gümrük vergilerinin enflasyonist baskılar yaratacağından emin görünen Fed, faizleri önümüzdeki iki sene içinde kademeli olarak artırmayı planlıyor.

Milli birlik duygusuyla hareket edilmesi gereken bu süreçte, kimi kurum ve markaların durumdan vaziyet çıkararak enflasyonist harekete ve sendikal tavırlara girişmelerini son derece yanlış buluyoruz.

Enflasyonist bekleyişlerde bir düzelme var, faiz oranlarında aşağı yönlü bir seyir var.

Çünkü temeli olan ve anlaşılabilir maliyet baskılarının çok ötesinde, bir fırsat istismarına dönüşebilecek fiyat hareketleri, enflasyonist sürecin tetiklenmesinde olumsuz bir katkı faktörü.

Merkez Bankası enflasyonist baskılar azalana kadar sıkı para politikasına devam edeceği sinyalini veriyor.

Albayrak, bir taraftan fiyatlardaki enflasyonist baskıyı kırmaları, diğer taraftan sektör olarak içinden geçtikleri durgunluktan kurtulmaları nedeniyle mobilya, otomotiv ve beyaz eşya sektöründen aldıkları haberin kendilerini sevindirdiğini anlattı.

Uzun süreler enflasyonist ortamda çok günlükçü düşünülen bir ortamda bugün daha uzun vadeli planlar yapmak için henüz bir sosyolojik süreye ihtiyaç var.