Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
engelleyebilmek
  • -i Engelleme ihtimali veya imkânı bulunmak
  • Engellemeye gücü yetmek

"engelleyebilmek" kelimesinin kullanım örnekleri.

Kadınlara yapılan zulmü şiddeti engelleyebilmek için ve kadınlarımızı bilgilendirmek için bu tür eğitimler düzenliyoruz.

Bunu engelleyebilmek için az önce saydığım operasyonu, 15 Temmuz'un arkasında olan güçler şimdi 24 Haziran seçimlerinde AK Parti'ye ve Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ı en az oyla seçtirmek, aslında niyetleri ikinci tura bırakıp tamamen saf dışı bırakmak gayreti içerisinde olduklarını herkes biliyor.

Bu tür bir göç dalgası olur mu olmaz mı onu biraz da tabii zaman belirleyecek ama bu göç dalgasını engelleyebilmek için de görüşmelerimizi gerek Rusya gerek İran tarafıyla yapıyoruz.

Bunun gibi girişlere müsaade etmemek için veya fauna flora elemanlarının kaçırılmasını engelleyebilmek için gümrüklerde biyolog kadrolarını istihdam ederek bunu engellemeliyiz.

Bunları engelleyebilmek ve hastalıklardan korunmak için çocuklara temizlik ve hijyen eğitimi verilmesi gerekiyor.

Pilot üyelerimiz için yapılan bu iyileştirme zammı, kesinlikle onları diğer üyelerimizden üstün veya ayrıcalıklı olduklarından değil, sadece pilot üyelerimizin kaybını engelleyebilmek adına yapılan bir iyileştirmedir.

Çiftin oğlu, annesinin vurulmasını engelleyebilmek için babasının başına sert bir cisimle vurdu.

Uygulamanın temel çalışma ilkesini, kullanıcıların belirli bir kullanım sınırından sonra internet hızlarını düşürerek, yoğun veri trafiğini engelleyebilmek için kullanıcılarını sınırlandırması olarak açıklayabiliriz.

Eskiye dönüşü engelleyebilmek adına da yapılan bürokratik ve siyasi baskıların getirdiği hamleler elbette Allah için dünyada yaşayan samimi Müslümanların üzerinde olumsuz bir etki bırakıyor.

Ana muhalefet lideri Kılıçdaroğlu, bu gidişatı engelleyebilmek, hiç değilse frenleyebilmek için çırpınıyor, demedik laf bırakmıyor.