Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
epey
  • zarf Az denmeyecek kadar, oldukça, hayli, epeyi, epeyce, epeyice
    "Epey yürüdü ve üç sokak daha değiştirdi." - T. Buğra
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
epey

Epeyi

"epey" kelimesinin kullanım örnekleri.

Geliştiriciler, eski silahların sesini, görünüşünü ve ateşleme sistemlerini oyuna yansıtmak için epey uğraşmış.

Canon, orijinal EOS M aynasız kamerasının otomatik netleme performansı yüzünden epey eleştirilmişti.

Oyuncu çocuklardan birini, motive etmek uğruna epey ağırca azarlıyor sonra.

Büyülenmiş gibi bakarlardı tabloya, benzetmek için epey uğraşırlar, arada göz ucuyla arkadaşlarının çalışmasını kontrol ederlerdi.

Yapay kalp damarı ve damarcık yapmak üzerine epey bir yol aldık ve bu yolda ilerliyoruz.

Bilmeden de olsa makalenin epey reklamını yapan destekçiler, Suudi Veliahtı zor durumda bıraktı.

Zorlaşan ekonomik koşullar, evlilik hazırlığı yapan çiftleri ve ailelerini epey zorluyor.

Başlarını gerçekten hiç kaldırmıyorlar çünkü kaybedecek zamanları yok, bağlantı epey pahalı.

Bu yıl epey okul yaptık, tüm belediye başkanı arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum.

Çoğu televizyonda olduğu gibi burada derin bir stand var ve epey yer kaplıyor.

Çarşamba günü güneşsiz bir gün geçirecek olan Akdeniz Bölgesi'nde cuma günü hava epey açacak.

Kudretsiz dimağlar, milliliği bulanık ruhlar, maya ve meşrebi lekeliler bugünleri hem idrakte hem de itirafta epey zorluk ve sıkıntı çekmektedir.

Carettanın muhtemelen bir balıkçı paragatına dolandığını ve kendisini kurtarmak için epey mücadele verdiğini, paragat misinasından kurtulmak için çabalama sırasında ayağına büyük zarar verdiğini, güçsüz kalınca kıyıya sürüklendiğini tahmin ediyoruz.