Güncel Türkçe Sözlük
-
isim Etki eden şey, faktör
"Bu sanatçıların çoğunun başarısında dış ülkelerde edindikleri sahne görgü ve kültürü etken olmuştur." - M. And
-
kimya Bir madde üzerinde belli bir değişiklik yapan
şey, müessir
-
dil bilgisi Doğrudan doğruya öznenin yaptığı işi
anlatan, öznesi belli olan fiil, etken fiil, aktif, aktif fiil,
malum, edilgen karşıtı
"Kırmak, bilmek etken fiillerdir."
Veteriner Hekimliği Terimleri Sözlüğü
Bir sonucun ortaya çıkmasına yol açanların her biri.
Birden fazla sayıda aracın bir araya gelerek bir ürünün oluşmasını sağlaması, etmen.
Medeni Hukuk Terimleri Sözlüğü
amil.
Felsefe Terimleri Sözlüğü
Etki yapıcı, belirleyici gücü olan.
İstatistik Terimleri Sözlüğü
Değişimin olası nedeni olarak bir deneyde incelenen nicelik.
Çok-değişkenli çözümlemede, gözlenmiş olasılıksal değişkenlerin bir işlevi, ay. bk. etken yükü.
Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu
(kimya)
Yöntembilim Terimleri Sözlüğü
Karmaşık bir yapı içinde örgütlenmiş olan oluşumların temel bileşenleri sayılan ve çeşitli ölçerlerle elde edilen ölçümlerin aralarında bağıntılı olmasını sağladığı tasarlanan ana öğelerden her biri. bk. etken çözümlemesi.
Fizik Terimleri Sözlüğü
Bir olayın oluşumunu etkileyen değişkenlerden her biri.
Uygulayım Terimleri Sözlüğü
genel uygulayım: Uygulayımsal bir işlemin sonuçlanmasına katkıda bulunan öğelerden her biri.
"etken" kelimesinin kullanım örnekleri.
Bir hafta boyunca çocuklardan bazıları, etken maddesi amoksisilin olan antibiyotik ve beslenme tedavisi gördü.
Amerika Birleşik Devletleri Gıda ve İlaç İdaresi (FDA) tarafından 2011 yılında yapılan bir araştırmada Roxarsone etken maddeli antikoksidiyal (kanatlılarda hastalığa sebep olan koksidiya cinsi protozoalara karşı kullanılan) ilacın kullanıldığı tavuk etinde arsenik kalıntısına rastlandığının raporlandığına dikkat çekilerek, raporun yayınlanmasıyla birlikte üretici firmanın araştırmaya konu ürünü satıştan kaldırdığı kaydedildi.
Karaçaltı, şu bilgileri verdi: "“Şarbon, antraks veya anthrax; Etken Gram pozitif bir basil olan (çomak) Bacillus anthracis adlı bakteridir.
Zaten atanabilme puanlarının yüksek olması yetmezmiş gibi, örneğin Güzel Sanatlar Fakültesi öğrencilerine de belirtilen sertifika programlarına katılabilme imkanlarının verilmesini bizlerin atanmasını zorlaştıracak bir etken olarak düşünmekteyiz.
Yaş, yerçekimi, genetik faktörler, sigara kullanımı, kronik kapatıcı benzeri makyaj ürünleri kullanımı, göz çevresi cilt tabakasının iyi temizlenmemesi, uykusuzluk, sistemik hastalıklar, sinüzit, atopik bünye, alerjik hastalıklar gibi pek çok etken aleyhimize çalışmaktadır.
Hemşeri dernekleri bu gibi dönemlerde, bizim kültürümüzde bağdaştırıcı güç, birlik ve beraberliğin sağlanmasında etken rol oynamaktadır.
Makro ve mikro perspektiflerden baktığımda, beceriklilik değişmez bir etken.
Yolcu gemilerinin buraya yanaşması ve gelen turistlerin de bu ürünü cazibeli hale getirmesinde en büyük etken.
Şirketin internet sitesinde yer alan bilgilere göre, damızlık yumurta ve etlik civciv ihracatında kısa sürede yakalanan başarıdaki en önemli etken, ihracat yaptığımız firmaların yumurtadan etlik civcive dönüşte elde ettikleri yüksek randıman, etlik civcivlerde elde ettikleri düşük yemi ete dönüştürme ve düşük ilk hafta ölüm oranları.
Bu hormonlarda şeker hastalığının ve doyma hissini etkileyerek fazla kiloların oluşmasında etken oldukları bilinmektedir.
Çocuklarda ateşli döküntülü hastalıklar sık görülür ve birçoğunda etken virüslerdir.
Toplumsal cinsiyet eşitliği temellerinde sosyal hayata katılmaları ve ekonomik özgürlüklerini kazanmalarına yönelik projeler geliştirerek, kadının mevcut edilgen durumdan etken pozisyona geçmesi için çalışmalar yürütüyor.
Bu dönüşüm pasif ve edilgen gençlik politikalarının yerine aktif ve etken gençlik politikası olarak yer almaya başlamıştır.
Toplumsal cinsiyet eşitliği temellerinde sosyal hayata katılmaları ve ekonomik özgürlüklerini kazanmalarına yönelik projeler geliştirerek, kadını mevcut edilgen durumdan etken pozisyona geçmesi için çalışmalar yürütüyor.
Kocatepe bölgesinin tercih edilmesindeki en büyük etken, rakımın yüksek olması ve arazideki envaiçeşit bitkidir.