Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
ettirebilmek
  • -i Ettirme ihtimali veya imkânı bulunmak
  • Ettirmeye gücü yetmek

"ettirebilmek" kelimesinin kullanım örnekleri.

Yolcudağ'ın, 3 yıl önce vefat eden babasının beynindeki tümörü tedavi ettirebilmek için çevresinden yüklü miktarda para alduğu ve şu anda 380 bin lira borcunun olduğunu belirttiği ve bunu ödeyebilmek için böyle bir olaya giriştiğini söylediği ifade edildi.

Türkiye’de kendini bu işe adayan tasarımcılar, isimlerini devam ettirebilmek ve global dünyada birer marka olarak anılabilmek için ciddi süreçlerden geçiyor.

Fransızların kazanması halinde umudunu devam ettirebilmek için diğer maçın sonucu bekleyecek.

Kopenhag ise ilk 2 iddiasını devam ettirebilmek için bu maçtan mutlak puanla ayrılmak zorunda.

İlyas dört bir yandan saldırırken, İzzet ve Ateş tekrar bir araya gelerek, ortaklıklarını devam ettirebilmek adına büyük bir oyun hazırlar.

Bunu devam ettirebilmek için bizlerin somut, ayağı yere basan projeler, üretime yönelik projeler üretmemiz gerekmektedir.

Elazığ Lokantacılar ve Tatlıcılar Odası Başkanı Zülfü Tarhan ise yemeğin, hayatı devam ettirebilmek için sudan sonra gelen en büyük ihtiyaç olduğunu ifade etti.

Gelişimi devam ettirebilmek adına aynı hassasiyetin gösterilmesi gerekir.

Eski Türkiye'de olduğu gibi diz çöktürmek, bazı şeyleri kabul ettirebilmek için dış güçler tarafından gerçekleştirilmek istenen bir operasyon var.

Başarımı devam ettirebilmek ve istikrarlı bir şekilde ilerleyebilmek benim için mutluluk verici.

Rakibin direncini kırabilmek ve fizik üstünlüğünü kabul ettirebilmek için bu konu üzerinde duruluyor.

Kızıltepe ilçesinde ikamet eden 43 yaşındaki Şahin Kavmaz, ailesinin hayatını idame ettirebilmek ve 3 çocuğunu okutabilmek için hem kapıcılık hem de ayakkabı boyacılığı yapıyor.