Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
evlenebilmek
  • nsz, -le Evlenme ihtimali veya imkânı bulunmak
    "Sen hapisteyken de evlenebilirmişiz. Nikâhımızı kıydıralım be kardeşim." - N. Hikmet
  • Evlenmeye gücü yetmek

"evlenebilmek" kelimesinin kullanım örnekleri.

Ben çocukluğumda hatırlıyorum evsizler ev sahibi olabilmek için maket evler yapar, bekarlar ağaçları kucaklardı evlenebilmek için.

Annesi öldükten sonra sevdiği kızla da evlenebilmek için sıkı sıkıya çalışıp ördüğü sepetleri pazarlarda satarak başlık parasını biriktiren Haki dede, askerden sonra ise sepet örmeyi bırakıp inşaatlarda çalıştığını belirtiyor.

Evliliklerinin özel bir gün olmasını isteyen onlarca çift, bugün evlenebilmek için aylarca öncesinden evraklarını hazırladı.

Bir insan kız olsun, erkek olsun evlenebilmek için mutlaka rüşt yaşına gelmelidir.

Evliliklerinin özel bir gün olmasını isteyen onlarca çift, bugün evlenebilmek için aylarca öncesinden tarih aldı.

Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı, nişanlısı Hatice Cengiz ile evlenebilmek için gerekli belgeleri almak üzere 2 Ekim'de Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'na girmiş ve kendisinden haftalarca haber alınamaması üzerine başlatılan soruşturmada öldürüldüğü ortaya çıkmıştı.

A'nın ifadesinde, sevdiği kızla evlenebilmek için hırsızlık yaptığını söylediği öğrenildi.

Mahallenin paragöz insanları kızla evlenebilmek için türlü oyunlar çevirmeye çalışırken yıllar sonra kızın nişanlısının ortaya çıkmasıyla işler değişir.