Güncel Türkçe Sözlük
ezmek
-
-i Üstüne basarak veya bir şey arasına sıkıştırarak
yassılaştırmak, biçimini değiştirmek
"Ben kendi hesabıma aruzu bir bal mumu gibi ezer, oynar, istediğim şekle sokardım." - E. B. Koryürek
- Ağır bir şey, başka bir şeyin üzerinden geçmek, çiğnemek
"Rüzgârın içinde birbirini ezercesine kaçıştılar." - S. F. Abasıyanık
-
nsz Sıvı içinde bastırıp karıştırarak eritmek
"Şerbet için şeker ezmek. Boya ezmek." - Üzmek, sıkıntıya sokmak
"Seven kalbi ezmek, sevmeyen kalbi durdurmaktan daha affedilmez bir cinayettir." - A. Gündüz
- Dayanıklılığını aşacak derecede çalıştırarak yormak
"Bu yol hayvanı ezdi." - Yenmek, sindirmek
"Düşmanı ezmek." - Harcamak
"Paraları bir haftada ezerim." - S. F. Abasıyanık
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
ezmek
Sırtı keseletmek ya da sabunlatmak.