Güncel Türkçe Sözlük
fırlamak
-
nsz Hızla, birdenbire bulunduğu yerden çıkmak,
ayrılmak
"Çalgıcıların oğlu, elinde kenarları zilli kocaman bir tefle ortaya fırladı." - L. Tekin
- Yerinden oynayıp ileriye doğru çıkıntı yapmak
"Dalga geçen esrarkeşin gözü ne görürse kırk derece ateşle yanan adamın dışa fırlayan gözü de onu görür." - A. Haşim
- Fiyatı birdenbire yükselmek
"Borsada altın fiyatları fırladı."
"fırlamak" kelimesinin kullanım örnekleri.
Yoksa Türk milleti ileri fırlamak için tetikte ve teyakkuzda beklemektedir.
Sabahları gözünüzü açar açmaz sakın yataktan fırlamak gibi bir hata yapmayın.
Su kaynamaya başladığında artık tencerenin dışına fırlamak için ne refleksi kalmıştır, ne mecali.