Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
fırsat
  • isim Herhangi bir şey için en uygun zaman, uygun durum veya şart, vesile, okazyon
    "Önce istemedim, sonra düşününce bunun evden kurtulmam için bir fırsat olduğunu anladım." - A. Ümit
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
fırsat

(< Ar. fursat) fırsat

"fırsat" kelimesinin kullanım örnekleri.

Arslan'ın yakınlarına taziye ziyaretinde bulunan AK Parti Dış İlişkiler Başkan Yardımcısı ve eski Siirt Milletvekili Afif Demirkıran, devletin terör örgütüne hiçbir zaman fırsat vermeyeceğini belirtti.

Çin'in Müslüman etnik gruplara karşı ayrımcılık temelli politikalarına son vermesini isteyen Hızarcı, "Çin'in, toplama kamplarında tutulan kişilere ve ailelerine dair gerçek rakamları ve isimleri açıklaması, kamplarda İslam İşbirliği Teşkilatı gibi uluslararası kurum ve kuruluşlara gözlem yapmasına fırsat tanıması, BM İnsan Hakları Konseyi ve diğer uluslararası kuruluşların ihlallere karşı etkili adım atmaları, ihlallerle ilgili uluslararası bağımsız araştırma komisyonu kurulması çağrısında bulunuyoruz.

Sert ve agresif futboluyla dikkat çeken Kongolu oyuncu, hava toplarında rakiplerine fırsat vermiyor.

Kıbrıs ziyaretinde, fırsat olması halinde, keza ahiren telefonla temas etmiş olduğum eski Cumhurbaşkanı Sayın Derviş Eroğlu da dahil olmak üzere tüm kanaat önderleriyle biraraya gelme niyet ve arzusu içindeyim" açıklamasında bulundu.

Diğer taraf ise siyasetteki İslami söylem ve motifler yerine klasik burjuva tarzını benimseyen, dini motifleri esasen “özel alana” iten bu kesim esas olarak İslam’ı bir ibadet, akait ve ritüel sistemi olarak değil, belli ilişki ve tarzlardan oluşmuş mezhepler üstü bir tarz olarak kurgulamakta ve her halükarda neo-liberal yapıyla uyum içinde hareket ederken; diğer tarafta ise mezhepsel temele dayalı örgütlenmeleri esas alan, dini motif ve sembolleri fazlasıyla öne çıkaran, yaşamın ve toplumun her alanına müdahale eden, demokrasiyi bir fırsat geçidi olarak gören, uluslararası sermaye ve siyasal çevreleriyle uyumlu olsa da hep şüphe içinde ve şüphe altında olan bir anlayış sergilemektedir.

Kan yapıcı kemik iliğinde aşırı çoğalan anormal akyuvar hücreleri, normal hücrelerin gelişimine fırsat bırakmaz ve eritrosit, lökosit, trombosit gibi kan hücre fonksiyon yetersizliklerine bağlı kansızlık, solukluk, kanama, ateş ve enfeksiyonlar görülür.

Kan yapıcı kemik iliğinde aşırı çoğalan anormal akyuvar hücreleri, normal hücrelerin gelişimine fırsat bırakmaz ve eritrosit, lökosit, trombosit gibi kan hücre fonksiyon yetersizliklerine bağlı kansızlık, solukluk, kanama, ateş ve enfeksiyonlar görülür.

Edinilen bilgiye göre, Gülnar merkezde bulunan bir metruk binanın önünde bulunan yavru köpeği, bölgede yaşayan 17 yaşındaki Aybike Alata isimli öğrenci fırsat buldukça besliyordu.

Yani çalkantılı süreç “Nerede kalmıştık” denilip alevlenmek için fırsat kolluyor.

Sıcak havanın fırsat bilinip soğuk suya fark almık gayri ahlaki bir durum.

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, "Suriye ve Irak’ta yaşanılan istikrarsızlığı fırsat bilen PKK, YPG ve DEAŞ gibi terör örgütleri, bölgedeki otorite boşluğundan da istifade ederek, ülkemizde alçakça terör eylemi düzenlemişlerdir.

Bireysel başvurunun norm denetimini tamamlayan bir anayasallık denetimine fırsat verdiğini kaydeden Arslan, açıklamalarına şöyle devam etti: “Norm denetiminde kuralın soyut olarak Anayasa’ya uygunluğu incelenirken bireysel başvuruda kamu makamlarının uygulamalarının Anayasa’ya uygunluğu denetlenmektedir.

Bizim açımızdan da uluslararası ilişkilerimizi geliştirme anlamında var olan sorunlarımızı düzeltme, kendimizi daha iyi anlatabilme anlamında bir fırsat.

Bu da Hazreti Mevlana'yı anlama ve anlatma açısından bir fırsat oluşturuyor.

Bakliyat üretiminde Türkiye’nin dünyanın en büyük üreticileri arasında yer aldığını belirten Tiryakioğlu, "Bakliyat ürünlerimizi tanıtmak ve dış pazarlarda bu ürünlerimize yeni kapılar aralayabilmek için uluslararası düzeyde elimize önemli bir fırsat geçti.