Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
faktör
  • isim Etmen
    "Bütün hastalıklarda böyle ruh faktörleri bulunabilir." - P. Safa
  • Etken
İktisat Terimleri Sözlüğü
faktör

bk. üretim faktörleri

Veteriner Hekimliği Terimleri Sözlüğü
faktör
  1. Hayvan beslemede, bir vitamin, mineral veya diğer bir besin maddesi veya besin maddesi olmayan, genellikle hayvanın büyümesi veya döl verimi üzerine etkili olan, tanımlanmış veya henüz tanımlanmamış bulunan madde.

  2. İstatistiksel çalışmalarda, kategorik değişken ve nitel özelliğe sahip değişken, etmen.

Biyoloji Terimleri Sözlüğü
faktör
  1. Biyolojik, iklimsel, besinsel vb. olabilen ve bir etki yapan herhangi bir ajan.

  2. Bir biyokimyasal olayda görev yapan, henüz tamamıyla tanımlanmamış bir madde ya da etken. Çoğunlukla tanımlandıktan sonra da kullanılmaya devam edilir ya da ayrıca isimlendirilir.

Su Ürünleri Terimleri Sözlüğü
faktör

İstatistiksel çalışmalarda, kategorik ve nitel özelliğe sahip değişken.

Vikipedi
Faktör

Faktör ya da etken, faktoring işlemlerinde alıcı, satıcı, ve faktoring şirketi olarak işlemi gerçekleştiren üç taraftan alacağı temlik eden faktoring şirketine verilen kısa isim.

"faktör" kelimesinin kullanım örnekleri.

ABD’yi Kuzey Kore’nin ayağına getirten en önemli faktör, Rusya ve Çin’in, amiyane tabiriyle, Kuzey Kore’yi ABD’ye yedirterek, Amerikan emperyalizminin Kore Yarımadası’na bir kere daha yerleşmesine yol açmama kararlılığıdır.

Propolisin, bağışıklık sistemi uyararak hastalıklara karşı vücudun doğal direncinin artmasına ve vücudun kuvvetlenmesine destek sağladığını bildiren Fatma Ebru Koç, “Başlıca faydaları arasında antiseptik (mikroptan arındırıcı), antimikotik (mantarlara karşı), bakteriyostatik (bakteri üremesini durdurucu), astringent (lokal olarak damarları daraltan faktör), spazmolitik (kas gevşetici), antienflamatuar (iltihap giderici), anestetik (sinir hassasiyetini azaltıcı) ve antioksidant (oksitlenmeyi veya moleküllerdeki bozulmayı engelleyici) özellikleri sayılabilir.

Tedavi aşamasında dışkılama alışkanlığı edindirmek bir diğer önemli faktör.

Amaç dönemden bu döneme en alta inildikçe hep aynı daha düzenli daha fresh ve güzel görünmek ve bu dönemimizde en önemli faktör olan zaman kavramı.

Kaldı ki pek çok uluslararası meselede olduğu gibi, Rusya ile Ukrayna arasındaki yeni krizde de esas belirleyici faktör, haklılık gibi moral ilkeler olmuyor maalesef.

Stres tüm hastalıkları tetikleyen bir faktör olduğu gibi, saç beyazlamasını da hızlandırabilme etkisine sahip.

Düzenli takibi olmayan hastalarda bu gibi acil durumlarda, reçetelere yazılması zorunlu olan faktör ve inhibitör düzeylerini hiç yaptırmamış olduklarından, ilaç temininde büyük zorluklar ve gecikmeler yaşanabiliyor.

Nuh Mete Yüksel, itirafçılık müessesinin FETÖ terör örgütünün çökertilmesinde önemli faktör olduğunu söyledi.

Çalışmada işlenmemiş kırmızı et olarak hamburger, dana eti, kuzu eti, domuz eti, karaciğer tüketilmesini en yüksek ve güçlü faktör olarak saptamışlar.

Medyaya baktığımız zaman hem fiziksel hem sözlü şiddeti körükleyici bir sürü faktör görüyoruz.

Solar lentigo oluşumunda temel etken güneş olmakla beraber ilerleyen yaş da etkileyici bir faktör olabilmektedir.

Fiyatları, kullanılan kumaşın içeriğindeki likra oranından aksesuar ve işlemelere kadar pek çok faktör etkiliyor.

Toplam faktör verimliliğini artırıcı yapısal mikroekonomik reformların yerine getirilmesi gereklidir.

Bunun kanser gelişiminde nedensel bir faktör olup olmadığı dikkat etmek lazım.

En önemli çevresel faktör ise gözü sürekli ve şiddetli kaşıyıp ovuşturmak yoluyla korneaya zarar vermektir.