Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
falso vermek
  • bozulmaya yüz tutmak
    "Bu iyi adamın şu kadarcık cehaleti ve falsosunu hoş görmeli." - A. Gündüz
  • açık vermek
    "Ahenge falso, kalın erkek sesleri de karıştı." - H. R. Gürpınar