"farklılık" ne demek

"farklılık" kelimesinin kullanım örnekleri.

İlimiz patates üretimi için son on yıla bakıldığında gerek üretimde gerekse depolanan kışlık patateslerimizde afaki bir farklılık gözükmemektedir.

Esra Kürüm, her toplumun dünyayı anlayış ve algılayış biçimi farklı olduğundan dillerin her topluma göre farklılık arz ettiğini belirti.

Biz de yenilik ve farklılık istiyoruz ancak bunun için öncelikle üretimimizi artırmalı ve bu ürettiklerimizi de satabilmeliyiz.

Fakat Gezi eylemlerindeki farklılık şu: Ataerkillik söyleminin ilk defa Türkiye’de delindiğini gördüm.

Çoğunluk değil çoğulculuk, aynılık değil farklılık, otokrasi değil demokrasi, güç değil zarafet üzerine kurulu yepyeni bir vatandaşlık tanımı.

Temel farklılık ise, anoreksi olanların ağırlıklarına odaklanmaları ve aslında ne kadar zayıf olurlarsa olsunlar kendilerini kilolu görmesidir.

Günümüz uğraşlarında ve bilgileniş koşullarında farklılık yaratmadan fark edilmek neredeyse imkansız.

Sergiye işleriyle katkıda bulunan kişilerin ortak özelliği, malzemeyi kullanmalarındaki farklılık ve deneysellik.

Kimi zaman cesaret kimi zaman farklılık göstergesi olan piercingler günümüzde boyut değiştirerek dermal piercing uygulamasına kadar geldi.

Her hastaya evreleme yapılarak tedavisi düzenlendiğinden her hastanın tedavisi aynı evreler haricinde farklılık arz edecektir.

Öğrenciler adına konuşan İmat Ak ise otizmin eşsizlik değil farklılık olduğunu belirtti.

Ayrıca eğitim sektörünün erken kayıt döneminden dolayı tahsilat ve faturalandırma dönemleri farklılık arz ediyor.

En uygun fiyatlı ürünlerin gramajlarının her markette farklılık göstermesi nedeniyle ürünleri birim fiyatlarını baz alarak listeyi düzenledik.

Uzmanlara göre reflü için öneriler kişiden kişiye farklılık göstereceğinden genellemek doğru değil.

Sonuçlar tokluğun test kahvaltıları arasında anlamlı ölçüde farklılık gösterdiğini, hem beyaz hem de kahverengi pirinçte glikozlu içeceğe kıyasla artan tokluk ve doygunluk yaşandığını gösteriyor.