Güncel Türkçe Sözlük
-
-i Farklı duruma getirmek
"farklılaştırmak" kelimesinin kullanım örnekleri.
Kırsal alanda ekonomik ve sosyal gelişmeyi sağlamak, tarım ve tarım dışı istihdamı geliştirmek, gelirleri artırmak ve farklılaştırmak için kadın ve genç girişimciler öncelikli olmak üzere gerçek ve tüzel kişilerin ekonomik faaliyetlere yönelik yatırımlarını, verilen yüzde 50 hibe uygulamasıyla desteklemeye devam ediyoruz.
Tabii girişi ve giriş kapılarını farklılaştırmak derken kapı önündeki paspasların etkisini de unutmayın.
Böyle bir süreci gölgelemek, farklılaştırmak ayrımlarla her türlü krizi, kaosu davet etmek doğru bir şey değildir.
Anadolu topraklarından yaklaşık 150 yıldır ihracatı yapılan ürünleri farklılaştırmak ve yeni ürünler geliştirmek için İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü ile ortak bir proje yürüttüklerini kaydeden Celep, böylelikle son tüketiciye sunulan ürünlerin daha yumuşak olabilmesini sağlayan yeşil çaylı ve nar içerikli kuru meyveler geliştirdiklerini, patentini aldıkları bu yöntemle ürünlere antioksidan özelliği de kattıklarını ifade etti.
Tarihi bir projenin ülkemizin, milletimizin ve bu coğrafyanın bir rüyasını gerçekle buluştuğu bir günde hem gündemi farklılaştırmak hem de o yıllardır bu projeyi istemeyenlerin sözcülüğünü yapmak.
Tarihi bir projenin ülkemizin ve milletimizin ve bu coğrafyanın bir rüyasının gerçekle buluştuğu bir günde hem gündemi farklılaştırmak hem de yıllardır bu projeyi istemeyenlerin sözcülüğünü yapmak, işin birinci kısmı bu.