Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
fasılasız
  • sıfat Kesintisiz
  • zarf Durmadan, ara vermeden, biteviye
    "Biraz durursa yere yıkılacağını sanarak fasılasız yürüyordu." - P. Safa

"fasılasız" kelimesinin kullanım örnekleri.

Her ilçeye şantiyeler kuran ekipler, kar yağışının başladığı ilk günden itibaren fasılasız çalışıyor.

Büyükşehir Belediyesi Sahil Hizmetleri Birimi ekipleri, kıyı boyunda temizlik çalışmalarını fasılasız sürdürüyor.

Bir kişi uyuşturucu madde ticaretinden tutuklandı Yalova Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerinin ildeki operasyonları fasılasız sürüyor.

Yatırım meblağı 10 milyar 354 milyon 576 lira olacak projenin köprü şantiyesinde grobeton ve seçme malzeme tesviye çalışmaları tamamlanırken, asma köprüde ve otoyol güzergahında proje çalışmaları fasılasız sürüyor.

Gümrük ve Ticaret Bakanlığına bağlı Gümrük Muhafaza Ekiplerinin uyuşturucu kaçakçılığıyla fasılasız mücadelesi kapsamında Gürbulak Gümrük Kapısında piyasa değeri 2 milyon 200 bin TL olan 109 kilo 708 gram afyon sakızı ele geçirildi.

Yıllardır gerektiği kadar hizmet alamamış bir bölgenin AK kadrolarla beraber çehresinin değiştiğini ifade eden Refik Yılmaz, hizmetlerin bundan sonra da fasılasız süreceğini ifade etti.

Dün akşamdan beri fasılasız devam eden kar yağışı özellikle yüksek kesimlerde hayatı olumsuz etkileniyor.

Ekiplerimiz zorlu şartlara rağmen hummalı bir şekilde çalışmalarını fasılasız sürdürüyor.