"faydalandırma" ne demek

"faydalandırma" kelimesinin kullanım örnekleri.

Ağaçla barışık, ağaç dikmek, ağaç yetiştirmek, onun ürünlerinden çevreyi faydalandırma anlayışına sahip bir hükumet olmamıza rağmen, 3 buçuk milyar ağaç dikilmesine rağmen halen birçok bölgenin ağaçlandırılması gerekiyor.

Liseden mezun olan gençlerin 20 yaşına, üniversiteden mezun olan gençlerin ise 25 yaşına kadar olan mezun oldukları tarihten itibaren 2 yıl süreyle prim borçlarına bakılmaksızın sağlık hizmetlerinden faydalandırma sağladık.

Bu verilen müjdeler neticesinde Gediz esnaf kefalet olarak konumumuzun çok iyi durumda olmasından dolayı kredi limitlerimiz 150 bin liraya yükseltilmiş olup bu krediden esnaf ve sanatkarımıza faydalandırma imkanına kavuştuk.

Köyde yaşayan vatandaşların, arazi sulama,Kemer ile Kızılcaköy arası köy yolu yapımı,Köyün üstündeki hazine arazisine orman fidanı dikilmesi,Yeni yapılan düğün salonu köylümüzün elinden alınmaması,İkizdere barajından köylüye kullanma suyu imkanlarından faydalandırma taleplerini not alan Pekgüzel köyde yaşayanların sıkıntılarını yakından takip ettiğini ve Sosyal Belediyecilik anlayışı ile bu sorunların üstesinden gelinebileceğini.

Lise mezunlarının 20 yaşına, üniversite mezunlarının ise 25 yaşına kadar olan mezun oldukları tarihten itibaren 2 yıl süreyle prim borçlarına bakılmaksızın sağlık hizmetlerinden faydalandırma sağladık.

AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, IMF, bazı özel koşulları taşıyan üyelere, istemeleri halinde, kısa vadeli finansman imkanından faydalandırma planı üzerinde duruyor.

IMF, bazı özel koşulları taşıyan üyelere, istemeleri halinde, kısa vadeli finansman imkanından faydalandırma planı üzerinde duruyor.

Kupaya katılmaya hak kazanan takımlara hazırlıkları için 11,5 milyon dolar destek vermeyi kararlaştıran konsey, FIFA'nın Dünya Kupası'na oyuncu gönderen takımlar için oluşturduğu Kulüp Faydalandırma Programı için de 8,48 milyon dolarlık bütçe ayırdı.