Güncel Türkçe Sözlük
-
isim, fizik Elektrik geriliminde evre
Kimya Terimleri Sözlüğü (II)
Her tarafı aynı homojenlikle olan, sınırları tanımlanabilen, diğer fazlardan fiziki olarak ayrılabilen sıvı, gaz veya katı sistemin bir parçası.
Bir alternatif akımda elektrik pulslarının ardarda gelmesi.
Mikroorganizmaların büyümesinde bir safha.
Veteriner Hekimliği Terimleri Sözlüğü
Bir şeyin gözle görünen kısmı.
Evre.
Bir sistemin fiziksel, kimyasal veya mekanik olarak ayrılabilme durumu.
Elektrodiyagnostik kayıtta bir daganın en alt çizgiye ardışık olarak iki ke erişmesi arasındaki dönem.
Metalbilim İşlem Terimleri Sözlüğü
Bir dizgenin, biryapımlı bir parçası ya da bölümü.
Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu
bk. evre.
Vikipedi
- Faz, maddenin halleri
- Faz, bir dalganın referansa göre durumu
- Faz, elektrik tesisatında akım taşıyan kablo
Faz kelimesinin sözlük anlamı evredir.
Faz, elektrik iletim hatlarında birbirinden bağımsız enerji dallarına verilen genel addır. Monofaz, tek faz anlamına gelir. Mono, Latince'de yalnız, bir veya tek anlamına gelir. Örneğin, monofonik, monoteizim, trifaze. Trifaze, üç fazlı sistem anlamına gelir, sanayi elektriği olarak bilinir. Nötr faz iletkeniyle taşınan akımın uygun bir ortamda dönüşü için kullanılır.
Fiziksel bilimlerde faz; bir malzemenin fiziksel özelliklerinin her noktasında aynı olduğu bölgedir/alandır ( termodinamik bir sistemdir - İng: Thermodynamic system) . Fiziksel özelliklerinin örneklerinden üç tanesi, yoğunluk içermesi , mıknatıslanma ve kimyasal bileşimi indeksi. Basit bir açıklama ile bir faz fiziksel olarak ayrı, kimyasal olarak yeknesak ve (genellikle) mekanik ayrılabilir malzemeli bir bölge olmasıdır. Bir cam kavanoz buz ve sudan oluşan bir sistemde, buz küpleri birinci faz, su ikinci faz ve suyun üstünde bulunan nem ise üçüncü fazdır. Cam kavanoz ise başka bir ayrı aşamasıdır. Faz terimi bazen maddenin hali olarak eş anlamlı bir şekilde kullanılabilir. Ancak bir maddenin aynı halde çok sayıda karışmayan fazı olabilir.Ayrıca, faz terimi bazen bir faz diyagramı için üzerinde sınır ile basınç ve sıcaklık gibi durum değişkenler açısından sınırı çizilmiş denge durumunda bir dizi oluşturmak için kullanılır. Faz sınırları gibi katı veya başka bir kristal yapısından daha ince değişikliğine sıvıdan bir değişiklik olarak maddenin organizasyon değişiklikleriyle ilgili olduğundan bu son kullanım durumuna eş anlamlısı olarak "faz" kullanımına benzer. Ancak, madde ve faz diyagramı kullanımların hali yukarıda verilen ve amaçlanan anlam terim kullanıldığı bağlamdan kısmen tespit edilmelidir resmi tanımı ile orantılı değildir. Fazın çeşitleri Farklı fazlar, gaz, sıvı, katı, plazma veya Bose-Einstein yoğuşma ürünü olarak maddenin farklı durumlar olarak tarif edilebilir. Maddenin katı ve sıvı formda diğer haller arasındaki faydalı mezofazlar.
"faz" kelimesinin kullanım örnekleri.
İnflamasyonda immun sistem hücrelerinden salınan IL-1,IL-6, TNF-alfa gibi sitokinler Karaciğer hücrelerini(hepatositler) uyararak CRP,Serum Amiloid proteinleri gibi akut faz reaktanlarının üretilip kana verilmesine yol açar.
Östrojen hormonu saç döngüsünde anagen faz dediğimiz büyüme fazı süresini uzatmaktadır.
Patolojik olarak Hepatositlerde yeterli düzeyde CRP ve diğer akut faz reaktanlarının üretilememesi hastalığı tetikler Vücudumuzda sürekli subklinik bir inflamasyon mevcuttur.
Fakat, SLE'de ağır bir inflamatuar süreç olmasına karşın CRP ve diğer akut faz reaktanlarının serum düzeyi sıklıkla normal veya göreceli olarak azalmıştır.
Oysa SLE dışındaki Romatoid artrit gibi inflamatuar romatizmal hastalıklarda CRP ve diğer akut faz reaktanları serum düzeyi normalin kat kat üstünde değerlerdedir.
Heyet, Fransa'nın yüzyıllardır uyguladığı hasat ve iki veya daha fazla bileşen içeren bir karışımın ısıtılıp, buhar ve sıvı faz oluşturmak suretiyle daha uçucu bileşence zengin karışımların elde edilmesini sağlayan ayırma işlemi olan distilasyon teknikleri hakkında detaylı bilgi aldı.
Tamamlanan EMH Projesini, önümüzdeki süreçte EMH 2 olarak adlandırdığımız ikinci faz projesiyle geliştirmeyi planlıyoruz.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, kilogramın yeni tanımı için tasarlanan Kibble Denge Deneyi'nin birinci fazının başarıyla sonuçlandırıldığını belirterek, ikinci faz tamamlandığında dışa bağımlılığın kalmayacağını bildirdi.
Kablolu şok silahında hedefin elektriğe maruz kalabilmesi için biri nötr biri faz olarak aynı anda iki mermi çıkıyor.
Elektriğe maruz kalan canlı titrediği için faz ucu temsil eden V, T ve Z harflerini titremeyi temsil etmesi için çift kullandık.
Bu yönteme başvurduğumuz çiftlerin bir kısmında kadın yumurta rezervinin ileri derecede azalmasına bağlı olarak kısa foliküler faz vardır.
Hastalığın temel nedeni akut faz reaktanı denen ve immun sistemi inflamasyon durumuna geçmesini uyaran maddelerin fonksiyon bozukluğudur.
Inflamasyon tepkisi aşırıya kaçarsa bireyde nazal allerjene maruz kalmayı takip eden dakikalar içinde aksırık, burun kaşıntısı, yarım saat içinde burun akıntısı, konjesyon ile karakterize erken faz reaksiyonu ortaya çıkar.
Luteal Faz Yetmezliği ya da Korpus Luteum Yetmezliği olarak adlandırılan bu durum, progesteron hormonunun yetersizliğine ve düşüklere yol açabilir.
Mevcut faz 3 çalışmalarına göre aşının kesin bilinen koruyuculuk süresi 8,5 yıldır.