Güncel Türkçe Sözlük
-
sıfat Felaket getiren
"felaketli" kelimesinin kullanım örnekleri.
Onun için ülkemizi daha felaketli bir ortama sürüklememek gerekmektedir.
Milletimizin yaşadığı felaketli günlerde Akif, kalemi ve fikirleri ile önemli katkılarda bulunmuştur.
O felaketli günleri hepinizin yaşadığını, bizzat bundan zarar gördüğünüzü biliyorum.
Türkler de Kürtler de artık kitlevi ölüm facialarına ve felaketli yıkımlara yol açmadan nasıl bir çıkış yolu bulabileceklerini düşünmeliler.
Hayır, bizde ayrılmak, eşlerin boşanması gibi olmaz, bir gövdenin yarılması gibi felaketli olur!
Eğer Yunan Kralı da bugün esirlerimiz arasında bulunmuyorsa bu hükümdarların belirleyici özellikleri yalnız milletlerinin eğlencelerine katılmak olduğundan, savaş alanlarının felaketli günlerinde onların saraylarından başka bir şey düşünmemek huylarındandır.
Her üçüne de kendi haklarında, bundan sonra münasebetsiz şekilde muhalefet yapmaktan vazgeçmeleri şartıyla, hiçbir tehlike bulunmadığını, memleketin bu felaketli zamanlarında bilakis bütün münevverlerin birlik halinde çalışmaları lazım geleceğini ve bu fikrime iştirak ettikleri takdirde kendileri için namuslu birer çalışma muhiti temin edebileceğimi söyledim.